15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/883 Karar No: 2017/986 Karar Tarihi: 07.03.2017
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/883 Esas 2017/986 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu davada, icra takibi sırasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili isteniyor. Ancak, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından temyiz edilen ve mahkemece reddedilen sair temyiz itirazları da reddedildi. Ancak, sözleşmede belirlenmeyen iş bedelinin piyasa rayici üzerinden hesaplanması gerektiği, fatura düzenlenmediği veya düzenlenmiş olsa bile tebliğ edilmediği için icra takibinin haksız olduğu ve bu nedenle davanın reddedilmesinin yanlış olduğu belirtilmiştir. Hükmün temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir. İcra İflas Kanunu 67. madde gereğince kötüniyet tazminatına mahkum edilebilmesi için alacaklının takibinde haksız çıkması yanında, icra takibinde kötüniyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir. Kötüniyetli takip yapıldığı kanıtlanmadığı halde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru değildir. Davanın dayandığı kanun maddeleri 818 sayılı mucir Bahşiş Kanunu'nun 355. maddesi ve 366. maddesidir.
15. Hukuk Dairesi 2016/883 E. , 2017/986 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın reddine dair kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı tarafından teslim edilen yangın tesisatının tekniğine uygun olmadığının, bu haliyle bedelinin istenemeyeceğinin, ve talep halinde yangın tesisatının iade edileceğinin tabi bulunmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğunu işin teslim edilmesine rağmen bakiye iş bedelinin ödenmediğini ve .... İcra Müdürlüğü"nün 2012/2345 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptâline takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalı davacının kurduğu yangın söndürme tesisatının hatalı olduğu ve standartlara uygun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK"nın 355. maddelerde düzenlenen ve konusu duşakabin ve yangın söndürme tesisatı yapılması işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak bakiye iş bedelinin ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK"nın 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır. İşin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve eser sözleşmelerinde uygulanması gerekli TBK"nın 366. maddesi hükmüne göre: “evvelce kararlaştırılmamış veya takribi bir surette kararlaştırılmış olan bedel, yapılan şeyin kıymetine ve müteahhidin masrafına göre tayin edilir." Bundan anlaşılması gereken iş bedelinin yapıldığı yıl piyasa rayicine göre hesaplanmasıdır. Sözleşmede alacağın istenebilmesi için fatura düzenlenip tebliği kararlaştırılmadığı ./.. s.2
15.H.D. 2016/883 2017/986
takdirde iş bedelinin talep edilmesinde fatura düzenleme zorunluluğundan sözedilemez. Bu nedenle fatura düzenlenmemiş olması veya düzenlenmiş olmasına rağmen faturanın tebliğ edilmemiş olması nedeniyle iş bedelinin muaccel hale gelmediği ve talep edilemeyeceğinden söz edilemez. Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcut ise de iş bedeli belirlenmediğinden teslim edilen işin yapıldığı yıl piyasa rayicine göre hesaplanması gerekirken; fatura tebliğ edilip itiraz hakkı kullandırılmadığından fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş sayılmayacağı bu nedenle icra takibinin haksız olduğu şeklinde, yasal dayanaktan yoksun bir gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; duşakabine ilişkin imalâtın eksik ve ayıplar da gözetilerek yapıldığı yıl serbest piyasa fiyatlarıyla hesaplatılıp bu miktar üzerinden ödemeler de düşüldükten sonra bakiye alacağı var ise bu miktar üzerinden itirazın iptâline karar vermekten ibarettir. Kabule göre de davacının İcra İflas Kanunu 67. madde gereğince kötüniyet tazminatına mahkum edilebilmesi için alacaklının takibinde haksız çıkması yanında, icra takibinde kötüniyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir. Kötüniyetli olduğu kanıtlanmadığı takdirde bu tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Kötüniyetli takip yapıldığı kanıtlanmadığı ve reddi gerektiği halde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.