10. Hukuk Dairesi 2013/24716 E. , 2014/6643 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, 01.01.2007-15.04.2008 tarihleri arasındaki Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespiti ile 01.04.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Yargılama giderleri (hüküm tarihinde yürürlükte bulunan) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323. maddesinde sayılarak, (ğ) bendinde vekâlet ücretine de yer verilmiştir. 29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, karşı tarafa yüklenmesi gereken ve yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi, mahkemece, kendiliğinden (resen) hükmedilmesi gerekir.
Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK m. 326/I). Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır(HMK m. 326/2).Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinde tarafların kusuru değil, davada haklı çıkma oranları göz önünde tutulmuştur.
Eldeki davada; davacı, 01.04.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasını talep ettiği halde, 01.08.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının bağlanmasına karar verilmiş olmakla, davacı kısmen haksız çıkmıştır. Bu nedenle de,
kısmen haklı çıktığı belirgin olan davalı Kurum lehine, avukatla temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarife uyarınca vekalet ücretine karar verilmesi ve davalı Kurumun kabul ret oranına göre yargılama gideri ile sorumlu tutulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. bendindeki “Davanın” sözcüğünden sonra gelmek üzere “KISMEN” sözcüğünün yazılmasına, 2. bendin 3. paragrafının silinerek yerine “Davacı tarafından yapılan 359,85 TL. yargılama giderinin takdiren yarısı olan 179,97 TL. sinin ve davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1320,00 TL. vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine, aynı tarife gereği hesaplanan 1320,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.