23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10562 Karar No: 2016/10320 Karar Tarihi: 05.12.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10562 Esas 2016/10320 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir internet sitesi vasıtasıyla tanıştığı kişiye kendini askeri hastanede binbaşı doktor Sarp olarak tanıtıp, güvenini kazandıktan sonra arsa satın almak için para istemiş ve iki ayrı tarihte toplam 41.000 TL'yi kendisine avukatı adına banka hesabına yatırmasını istemiştir. Ancak sanık, bu parayı aldıktan sonra kayıplara karışmıştır. Mahkeme, sanığın hileli eylemleriyle haksız menfaat sağladığı sonucuna vararak TCK'nın 157/1, 52, 53. maddeleri gereği 2 yıl 6 ay hapis ve 9.000 TL adli para cezası vermiştir. Ancak, sanığın aynı suçu zincirleme olarak işlemesi nedeniyle TCK'nın 43/1 maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözden kaçırılmıştır. Bu sebeplerle sanık müdafii, kararın bozulması için temyiz etmiştir. Ayrıca, TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması sebebiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 53/1 maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda uygulanması gerektiği ifade edilmiştir. Sonuç olarak, temyiz itirazları kabul edilerek karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise TCK'nın 157/1, 52, 53, 43/1, 53/1 ve 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6.alt bendidir.
23. Ceza Dairesi 2015/10562 E. , 2016/10320 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52, 53. maddeleri gereği 2 yıl 6 ay hapis ve 9.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın internet sitesi aracılığıyla tanıştığı ve kendisini askeri hastanede binbaşı doktor Sarp olarak tanıtarak güvenini kazandığı katılan ile evlenmek istediğini söylediği, daha sonra arsa satın almak için para istediği, iki ayrı tarihte toplam 41.000 TL"yi ... isimli avukatı adına banka hesabına yatırmasını istediği ve katılanın bu parayı sanığın söylediği hesaba yatırmasından sonra sanığa bir daha ulaşamadığı ve yaptığı araştırmada sanığın gerçek adının ... olarak sonradan öğrendiği, sanığın bu suretle hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, taraf beyanlarından, banka dekontlarından ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1 maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6.alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2-Kabule göre de; TCK"nın 53/1 maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.