11. Hukuk Dairesi 2018/1721 E. , 2019/6965 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 10/11/2015 gün ve 2014/448 - 2015/623 sayılı kararı bozan Daire"nin 10/10/2017 gün ve 2016/7328 - 2017/5192 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, İçerenköy mevkinde kain ve mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait imar planında akaryakıt istasyonu olarak ayrılmış bulunan taşınmazın 1993 tarihli belediye encümeni kararı ile ihaleye çıkartıldığını, ihale neticesinde Akaryakıt Satış ve Servis Yerleri İhale Şartnamesi ve İşletme Sözleşmesi akdedildiğini, daha sonra taşınmazın müvekkili şirkete ait bir taşınmazın belediye tarafından kamulaştırılması karşılığında 05/06/2003 tarihli kararla takas-trampa yoluyla müvekkiline temlik edildiğini, dava konusu istasyonun bulunduğu taşınmazın intifa hakkı sahibi davalının tüm bu işlemlerin gerçekleşmesi için 04/08/1993 tarihli işletme sözleşmesinin hükümleri aynen geçerli olmak üzere müvekkiline tüm hak ve vecibeleri ile temlik edilmesine tapuda ferağının verilmesine 31/01/2003 tarihli muvafakatname ile muvafakat ettiğini, ardından Belediyenin davalı ile sözleşmesini 28/12/2003 tarihinde feshettiğini, bu tarih itibariyle sözleşmenin müvekkili ile davalı arasında ayrı şart ve koşullarda devam ettiğini ancak, davalının 1994 yılından beri işletme sözleşmesinin 5. maddesindeki yükümlülüğünün bir kısmını yerine getirip bir kısmını yerine getirmediğini, davalının 5. maddeye göre her yıl %5 artış ile USD karşılığı TL ödemesini yaptığını ancak aylık olarak hesaplanması gereken brüt ciro üzerinden %2 payı ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın devir ve temlikine ilişkin 05/06/2003 tarihli encümen kararında müvekkili şirketin muvafakati ile devredildiğinin belirtildiğini, davacının da bu muvafakate dayanarak talepte bulunduğunu oysa, encümen kararında Belediyenin mülkiyetinde olan taşınmazın devredildiğini müvekkilinin muvafakatinin alınmasının nedeninin de taraflar arasındaki ilişkinin ihale yoluyla kurulmuş olması olduğunu, çünkü ihale ile yapılan işlerin süresi ve koşullarının ihale şartname ile en başından belirlendiğini ve buna göre bedel ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacının temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 17,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.