11. Ceza Dairesi 2016/5791 E. , 2019/5309 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- 01.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2010 tarih ve 6009 sayılı Kanun"un 13. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 367. maddesinin birinci fıkrasında bulunan "Yaptıkları inceleme sırasında 359 ve 360. maddelerde yazılı suçların işlendiğini tespit eden vergi müfettişleri ve vergi müfettiş yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi mecburidir." hükmü karşısında; sanık hakkında sahte belge düzenlemek suçundan hazırlanan 05.01.2011 tarihli, VDENR-2011-78/2 sayılı vergi suçu raporuna dayanılarak, İstanbul Denetim Grup Müdürlüğü’nün, 30.03.2011 tarihli yazısı ile doğrudan doğruya suç duyurusunda bulunulduğunun anlaşılması karşısında, yukarıda açıkladığı üzere mütalaa tarihi itibarıyla Rapor Değerlendirme Komisyonu mütalaasının zorunlu olduğu gözetilmek suretiyle, durma kararı verilerek 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince usulüne uygun şekilde mütalaa alınıp dava şartı yerine getirildikten sonra yargılamaya devamla hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- ... İnşaat Nak. Hafr. Metal ve Orman Ür. San. Tic. Ltd. Şirketinin müdürü olan sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, ... isimli kişinin kendisini kandırarak notere götürüp, şirket kurdurduğunu savunması, Kadıköy 10. Noterliği’nin, 06.01.2006 tarihli, 561 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile şirketi temsilen sanığın, ...ı vekil tayin ettiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; suç konusu, 2009 takvim yılına ait faturalardan kanaat oluşturacak kadar asılları veya onaylı suretlerinin araştırılıp getirtilmesi; 2009 takvim yılında Ba formu ile sanığın müdürü olduğu şirketten mal aldığına dair bildirimde bulunan yani suç konusu faturaları kullanan mükellef veya şirketler hakkında sahte fatura kullanma suçundan karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, ilgili şirket yetkilileri veya mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığı sorulup, açıldığının tespiti halinde söz konusu dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; ...’ın, 5271 sayılı CMK"nin 48. maddesine göre kendisi aleyhine tanıklıktan çekinme hakkı hatırlatılmak suretiyle tanık sıfatıyla dinlenmesi; suç konusu faturalar sanığa ve tanığa gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kabul etmedikleri takdirde sanık ile tanığın yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların aidiyeti yönünden uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması; suç konusu faturaları kullanan şirket yetkilileri veya mükellefler tanık olarak dinlenilerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı ve tanığı tanıyıp tanımadıklarının, faturaların verilip alınmasına sanığın iştirakinin olup olmadığının sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabule göre de;
a) Aynı takvim yılı içinde, farklı zamanlarda birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu göz önünde bulundurularak, ba formu ile 2009 yılında ... İnşaat Nak. Hafr. Metal ve Orman Ür. San. Tic. Ltd. Şirketinden 2 adet belge karşılığı 182.000-TL tutarında mal veya hizmet satın aldığını beyan eden mükellef tespit edilerek, söz konusu faturaların aynı tarihte düzenlenip düzenlenmediği belirlendikten sonra sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasının, 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 18.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.