Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/21786 Esas 2009/2405 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/21786
Karar No: 2009/2405
Karar Tarihi: 12.02.2009

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/21786 Esas 2009/2405 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2008/21786 E.  ,  2009/2405 K.

    "İçtihat Metni"

     MAHKEMESİ : İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 12/06/2008
    NUMARASI : 2008/1507-2008/932

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı G.Y.Sist. İnş. Taah. ve San. Tic. Ltd. Şti. Borçlu YŞ M. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine, sözleşmeden kaynaklanan imalatın bedeli olarak genel haciz yolu ile takip başlatmıştır. Borçlu, yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinin konu başlığı altında
    [a) Müdürlüğünüz yetkisine,
    b) (Henüz muaccel olmadığı için) Borca,
    c) Faize, faizin hesap tarz ve miktarına,
    d) Takibe yönelik itirazlarımızın arz ve izahıdır.] başlıkları yer almıştır.
    Açıklamalar kısmında ise; alacak müddeinin, (şirketimizce takip dışı N.M.İ.T. ve Tic. Ltd. Şti."ne karşı taahhüt olunan Küçükyalı İstanbul Ticaret Üniversitesi binası yapım işi kapsamında) taraflar arasındaki İnşaat Eser Sözleşmesinde bahsi geçen işin sahibi idarece henüz yapılmamış geçici ve kesin kabuller sebebiyle muaccel bir alacaktan söz edebilmek mümkün değildir. Bu yönüyle bakıldığında, muaccel hale gelmemiş bulunan borç sebebiyle yapıldığı görülen hazırdaki takipte, dile getirilen faiz iddiasının da yasal dayanağı bulunmadığı gibi, likit dahi olmayan, müeccel bir borç sebebiyle yapıldığı görülen faiz hesaplarında da mübayenet yoktur. Eklemek gerekir ki temerrüt olmadığı için işlemiş faiz talebi haksız ve hukuku aykırıdır. Ayrıca talep edilen faiz oranı da fahiş olup, kabulü mümkün değildir.) denilmiştir. Sonuç ve talep kısmında da : (takip talebindeki bilcümle taleplere itiraz ettiğimizi bildirir.) ifadeleri yer aldığına göre yukarıda belirtilen itiraz dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde borcun tamamına, işlemiş faiz miktarına ve işleyecek faiz oranına itiraz edildiğinin kabulü zorunludur. Mahkemece, borçlunun yetkiye itirazının kaldırıldığı ve itirazın kısmi itiraz olup itiraz edilen kısmın açıkça belirtiltmediğinden itiraz edilmemiş sayılacağı şeklindeki gerekçesi itiraz dilekçesi kapsamına uygun düşmemektedir. O halde, şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle reddi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.