Esas No: 2016/2132
Karar No: 2021/4117
Karar Tarihi: 20.09.2021
Danıştay 10. Daire 2016/2132 Esas 2021/4117 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2132
Karar No : 2021/4117
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Van ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada … nolu parselde bulunan meyve ağaçlarının, davalı idare tarafından Gevaş sulama hattı çalışmasının başlatılması nedeniyle eski sulama kanalının bozularak su akışının sağlanamaması sonucu zarar gördüğünden bahisle oluştuğu ileri sürülen toplam 41.202,42 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; … Sulh Hukuk Mahkemesinin ... Değişik İş dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda yer alan tespitler ve … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dava dosyasında verilen ara kararına davalı idarece sunulan cevap esas alınarak; davalı idare tarafından eski su kanalının kapatıldığının kabul edildiği ve eski su kanalından su verilmediği, uyuşmazlığa konu olan taşınmazdaki ağaçların ve yoncanın susuzluktan dolayı zarar gördüğüne ilişkin dava dosyasında yer alan rapor da göz önüne alındığında, dava konusu taşınmazdaki ağaçların zarar görmesinde idarenin hizmet kusuru bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyası nezdinde hazırlanan bilirkişi raporuyla belirlenen 41.202,42 TL'nin 37.372,80 TL'lik kısmının davalı idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, ekonomik kereste verim ömrünü dolduran 26 adet 30 yaşındaki kavak ağacına ilişkin 3.829,62 TL'lik tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, zarar ziyan tespitinin yokluklarında tek taraflı yapıldığı, tespit dosyasında yer alan bilirkişi raporunda, ağaçların kurumasına yol açan nedenin idare kaynaklı olup olmadığı, idare kaynaklı ise neden olduğu yönünde herhangi bir bilgiye yer verilmediği, kurumaya yol açan neden her ne ise onu ortadan kaldıracak veya etkisini azaltacak önlemleri davacının alıp almadığına ilişkin herhangi bir araştırma ve tespit yapılmadığı, idareye atfedilecek bir kusurun ve kusur ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı, bu nedenlerle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile eksik incelemeye dayalı İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, Van ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada … nolu parselde bulunan meyve ağaçlarının, davalı idare tarafından Gevaş sulama hattı çalışmasının başlatılması nedeniyle eski sulama kanalının bozularak su akışı sağlanmadığından bahisle zarar görmesi nedeniyle oluştuğu ileri sürülen toplam 41.202,42 TL zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. İdarenin hukuki sorumluluğundan söz edilebilmesi için ortada bir zararın bulunması ve bunun idareye yüklenebilen bir işlem veya eylemden doğması; başka bir deyişle zararla idari faaliyet arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Bu koşullardan birisinin yokluğu halinde idarenin tazmin sorumluluğu ortadan kalkacaktır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları ödemekle yükümlü olup; idari eylem ve işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdari eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle tam yargı davası açılabilmesi için, zarara sebep olan eylemin ve maddi olayın idariliğinin ve yol açtığı zararın kesin olarak ortaya çıkması zorunludur.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan, 6200 Sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Vazife ve Salahiyetler" başlıklı 2. maddesinde; "Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğünün vazife ve salahiyetleri şunlardır: a) Taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirmek, b) Sulama tesislerini kurmak, sulama sahalarında mevcut parsellerin tamamını veya aksamını gösterir harita ve planları yapmak veya yaptırmak ve icabı halinde kadastrosunu yaptırmak...g) Yukardaki fıkralarda yazılı tesislerin (Çalıştırma, bakım ve onarım dahil) işletmelerini sağlamak..." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden; dava konusu taşınmazda … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyası kapsamında inşaat mühendisi tarafından düzenlenen 10/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda; … ada … nolu parselde yapılan incelemede taşınmazın üst kısmından geçen betondan yapılmış bir sulama kanalı olduğunun, ancak su kanalından herhangi bir su geçişinin olmadığının, taşınmaz üzerinde bulunan meyve ağaçlarının bazılarının kuruduğunun tespit edildiğinin belirtildiği, anılan dosya kapsamında ziraat mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan 03/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda ise … ada … parsel için toplam zararın 41.202,42 TL olduğunun belirtildiği, İdare Mahkemesince bu raporlar hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği görülmektedir.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri uyarınca sulama tesislerini kurmanın ve işletilmelerini sağlamanın davalı idarenin görevinde bulunduğu açık olup, sulama kanalındaki su akışının kesilmesi sonucunda davacının meyve ağaçlarının kuruyarak zarar gördüğü ve davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiası karşısında, Mahkemece, … Sulh Hukuk Mahkemesinin meydana gelen zarar tutarının ve taşınmaz durumunun tespitine ilişkin sunulan bilirkişi raporlarıyla yetinilmeyerek uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için; davacının taşınmazının, akışı kesilen sulama kanalından istifade edip etmediği, davacı ile ilgili Kurum arasında mezkur sulama kanalından istifade etme hususunda sözleşme yapılıp yapılmadığı, sulama kanalında su akışının kesilmesinden sonra sulama talebi ile davalı idareye başvuru yapılıp yapılmadığı, başvuruda bulunulmuş ise davalı idarece cevap verilip verilmediği; diğer bir ifadeyle gelişen sorunun yetkililere resmi olarak iletilmesi ve çözüm istenmesinin en doğal yol olacağı, bu noktadan hareketle davacının, bu sorunu yetkililere resmi kanallardan zamanında ileterek çözüm bulunmasını ve tedbir alınmasını talep edip etmediği, zararın meydana gelmesinde veya zararın artmasında davacının ihmal veya kusurunun bulunup bulunmadığı, aynı sulama kanalından istifade eden emsal taşınmazlarda, sulama kanalındaki su akışının kesilmesinden sonra motopomplar vb. yöntemler uygulanarak sulama yapılıp yapılmadığı, davacının taşınmazının bu yöntemler uygulanarak sulama imkanının bulunup bulunmadığı, su akışının hangi tarihte kesildiği ve davacının taşınmazındaki ürün ve ağaçların hangi tarihten itibaren kurumaya başladığı hususlarının araştırılarak tazminat istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.