15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/744 Karar No: 2017/973 Karar Tarihi: 07.03.2017
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/744 Esas 2017/973 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafından istenen temyiz talebi üzerine Asliye Hukuk Mahkemesi'nin eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptâline ilişkin hükmü kısmen kabul edilmiştir. Davalı tarafın temyiz taleplerinin bir kısmı kabul edilirken, İcra ve İflas Kanunu'nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için takibe itirazın haksız olması yanında alacağın likid (hesaplanabilir) olması zorunludur. Alacak miktarının likid olmadığı, bilirkişi raporuyla belirlendiği hallerde borçlunun takibe itirazında haksız olduğu kabul edilemez. Karar bu nedenle bozulmuştur. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
15. Hukuk Dairesi 2016/744 E. , 2017/973 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptâline ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı tarafın diğer temyiz taleplerine gelince; İİK"nın 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için takibe itirazın haksız olması yanında alacağın likid (hesaplanabilir) olması zorunludur.Alacak miktarının likid olmadığı, bilirkişi raporuyla belirlendiği hallerde borçlunun takibe itirazında haksız olduğu kabul edilemez. Yanlar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi yazılı sözleşme ile kurulmuş ancak sözleşme konusu işlerin ayıp bedelleri ve eksik işler hesaplaması yargılamada alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Davalının savunması doğrultusunda icra inkar tazminatı istenip istenemeyeceği hususunda, alacak yargılamayı gerektirmekte olup, likit olmadığından davacının şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz istemlerinin reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan "Asıl alacağın %20 si olan 1.743,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ./.. s.2
15.H.D. 2016/744 2017/973
verilmesine" cümlesinin karar metninden çıkartılarak yerine “alacak likid olmadığından davacının inkâr tazminatı isteminin reddine”cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.