7. Hukuk Dairesi 2016/18606 E. , 2016/11628 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, iş akdini sigortasız çalıştırılması ve ücretlerinin ödenmemesi nedenleri ile haklı olarak feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında yıllık izin alacağına uygulanacak faiz türü ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ve hafta tatili alacaklarına uygulanacak faizin başlangıç tarihi konularında uyuşmazlık söz konusudur.
Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz, yasal faiz olmalıdır.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde ise, iş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin, son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Ancak, Yasada izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur. Bununla birlikte, faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir.
Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırılmış ise, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar.
Somut olayda dava tarihi 15/02/2015 olduğu halde karar başlığında 01/01/2004 olarak yazılmış olması davacı dava dilekçesi ile kıdem tazminatına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesini talep etmesine rağmen mahkemece talep aşılarak fesih tarihinden faize hükmedilmesi, dava dilekçesi ile yıllık izin alacağına en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesini talep etmesine rağmen doğrudan yasal faize hükmedilmesi, ayrıca davacının 12.10.2004 tarihli ihtarnamesi ile yıllık izin ve hafta tatili ücreti talep etmediği ve dava tarihinden önce ilgili alacaklar açısından davalının temerrüde düşürülmediği gözetilmeden yıllık izin ve hafta tatili alacaklarına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olup bozma nedeni ise de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar başlığında dava tarihi olarak yazılan " 01/01/2004" tarihi çıkarılarak yerine "15/02/2005" tarihinin yazılmasına, hüküm fıkrasının 1, 2 ve 3. paragrafları çıkarılarak yerlerine; “725,44 TL Brüt ücret alacağı ile 1.000,00 TL Brüt fazla mesai alacaklarının 28/10/2004 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, 3.067,87 TL brüt kıdem tazminatı alacağının 15/02/2005 dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, 1.000,00 TL brüt yıllık izin alacağının 15/02/2005 dava tarihinden itibaren yasal faiz oranını geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, 1.000,00 TL brüt Hafta tatili alacağının 15/02/2005 dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.