22. Hukuk Dairesi 2014/18869 E. , 2015/31642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, kötüniyet tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ile yılsonu prim alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde 01.06.2008 tarihinden iş sözleşmesinin haksız ve tek taraflı olarak feshedildiği 28.08.2012 tarihine kadar çalıştığını, müvekkilinin en son net 940,00 TL ücret aldığını, müvekkilinin sabahcı ve akşamcı olmak üzere iki vardiya halinde 10:00-18:30 veya 14:00-22:30 saatleri arasında çalıştığını, çoğu zaman yalnız çalışması sebebiyle günlük üçbuçuk saat fazla çalışma yaptığını, müvekkilinin ulusal bayram genel tatil günlerinde de çalışmasına devam ettiğini, kullandırılmayan onaltı günlük yıllık izin alacağı olduğunu, müvekkilinin ......."e bağlı ...... Sendikası"na 15.06.2012 tarihinde üye olmasının öğrenilmesi üzerine iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, iddia edildiğinin aksine davacının sendikaya üye olduğunun bilinmediğini, davacının 05.06.2012 tarihinden 28.08.2012 tarihine kadar her gün defalarca sözlü uyarılara rağmen işinin başında durmadığını, işini yapmadan dolaştığını, başka bölümlerde çalışan personeli iş dışı konularda rahatsız ve meşgul ettiğini, iş akışının olumsuz etkilenmesine ve verimin düşmesine sebebiyet verdiğini, müvekkil şirket aleyhine konuşmalar yaptığını, yıllık izinlerinin kullandırıldığını, yılsonu prim ödemesi altında bir ödeme olmadığını, davacının fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışma ücretlerinin bordrolara yansıtılarak ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm temyiz itirazları ile davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ....... İş Mahkemesinin 2012/557 esas - 2013/778 karar sayılı ilamının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususu tartışmalıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 29.08.2012 tarihinde iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine işe iade davası açtığı, dava henüz sonuçlanmadan 09.11.2012 tarihinde de iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddelerinde iş güvencesi hükümleri altında, feshin geçersizliği ve işe başlatılma davası ve sonuçlarına yer verilmiştir. İş güvencesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde, feshin geçerli sebebe dayanmadığının tespit edilmesi halinde feshin geçersizliğine, buna bağlı olarak da 21. madde de işe başlatmama tazminatı ve dört aya kadar boşta geçen süre için ücret ve diğer haklara karar verilmektedir. İşçinin feshin geçersizliği ve işe iade davasını kazanması ve işe başlatılmaması durumunda, anılan dört aylık süre kıdem - ihbar tazminatını etkiler. Zira dört aya kadar ki süre işçinin fiili çalışmasına ilave edilir ve dolayısıyla bu sürenin eklenmesiyle hizmet süresi artacaktır. İhbar tazminatı ise ücret artışı meydana geldiğinde veya süre eklenip önel süresini ve izne hak kazanmaya neden olduğunda etkilemektedir. Kıdem - ihbar tazminatının işe başlatmama tarihi yeni fesih tarihi olduğundan, bu tarihteki ücret üzerinden hesaplanması gerekir. Zira önceki fesih ortadan kalkmıştır.
Keza işçi feshin geçersizliği isteminde bulunduğu davadan başka, kıdem ve ihbar tazminat istemi ile bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine ilişkin dava bekletici mesele yapılmalıdır. Feshin geçersizliğine karar verilmesi ve işçinin işverene başvurması üzerine işe başlatılması veya başlatılmaması halinde, davaya konu fesih ortadan kalktığından, kıdem ve ihbar tazminatı reddedilmeli, feshin geçerli sebebe dayandığı veya geçersiz kabul edilmesine rağmen, işçinin başvurmaması sebebi ile geçerli hale geldiği durumda ise kıdem ve ihbar tazminatı kabul edilmelidir.
Yukarıda izah edildiği üzere, kıdem – ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağının talep edilebilmesi için dava tarihinde kesinleşmiş bir fesih bulunmalıdır. Somut uyuşmazlıkta, fesih henüz kesinleşmeden feshe bağlı alacakların tahsili talep edilmiştir. Mahkemece işe iade davasının kesinleşmesi beklenmeden sonuca gidilmesi hatalıdır. O halde yapılması gereken iş, işe iade dosyası bekletici mesele yapılmalı ve sonucuna göre davacının işe iade sonrası işe iade için başvurup başvurmadığı, işe başlatılıp başlatılmadığı da araştırılarak feshe bağlı alacakların değerlendirilmesi gereklidir.
3-Kabule görede davacının kısmi dava olarak 6.000,00 TL alacak talep ettiği, buna göre reddedilen miktarlar dikkate alınarak vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekli iken alacak talebinin 55.000,00 TL olarak değerlendirilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.