1. Hukuk Dairesi 2016/4899 E. , 2019/1639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL
Taraflar arasında görülen davada
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Mirasbırakan ..."in kızları olan davacılar, babalarının kendilerinden mal kaçırmak amacıyla davaya konu 4 parça taşınmazını oğlu davalı ..."ya ölünceye kadar bakma aktiyle, 4 parça taşınmazını da diğer oğlu davalı ..."e satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali-tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar ... ve ..., temliklerde murisin mal kaçırma amacının bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, mirasbırakanın ölünceye kadar bakım aktiyle davalı ..."ya temlik ettiği taşınmazlar bakımından davanın reddine; satış suretiyle davalı ..."e temlik ettiği taşınmazlar bakımından ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Getirtilen kayıt ve belgelerden:
1- Dava konusu 127 (29400 m2 tarla), 397(32500 m2. Tarla) ve 468 parsel(8850 m2. bağ) sayılı taşınmazlar yarı yarıya mirasbırakan ... ile mirasbırakanın babası (ölü)Hacı ... adlarına, 42 parsel(5660 m2. tarla) sayılı taşınmazın tamamı ise mirasbırakanın babası (ölü)Hacı ... adına kayıtlı iken; mirasbırakan ..."un 127, 397 ve 468 nolu parsellerdeki yarı payları ile diğer yarı paylarda babasından intikal eden miras payını ve 42 nolu parseldeki babasından intikal eden miras payını 06.08.1999 tarihli resmi akitte oğlu ..."e "satış" suretiyle temlik ettiği; aynı akitte, Hacı ..."nın mirasbırakan ... dışındaki diğer mirasçılarının da paylarını ..."e sattıkları,
2- Dava konusu 47 (62929 m2 tarla-1/2 pay), 569 (28200 m2. tarla-tam), 570 (46800 m2. tarla-tam) ve 1457 parsel(4000 m2. ev ve bahçe ve şırahane-tam) sayılı taşınmazlar mirasbırakan ... adına kayıtlı iken; mirasbırakanın bu taşınmazlarını da 07.08.2001 tarihli resmi akitte oğlu ..."ya "ölünceye kadar bakma akdiyle" temlik ettiği,
3- Mirasbırakan 1942 doğumlu ..."in 04.07.2010 tarihinde öldüğü, üzerinde 666 m2. arsa vasıflı taşınmazın 384/666 payının kaldığı, görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki, mirasbırakan ..."in oğlu ..."e temlik ettiği taşınmazlar bakımından mirastan mal kaçırma iaradesiyle hareket ettiği dosya içeriği ve toplanan delillerle saptanarak ... yönünden davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı ..."in temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.
Ne var ki, davalı ... yönünden yapılan değerlendirmenin isabetli olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir.
Bilindiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir (818 s. Borçlar Kanunu"nun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir.
Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
Somut olayda, yukarıda değinilen ilkeler dosya içeriği ve toplanan delillerle birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakan ..."in oğlu ..."ya ölünceye kadar bakma akdiyle temlik ettiği taşınmazlar bakımından da mirastan mal kaçırma iaradesiyle hareket ettiği sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
Hal böyle olunca, davalı ... hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile reddedilmesi doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcnı temyiz edene geri verilmesine, 07/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.