13. Ceza Dairesi Esas No: 2018/14196 Karar No: 2019/7050 Karar Tarihi: 30.04.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/14196 Esas 2019/7050 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında sanığın zihinsel engelli olduğu ve savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle verilen hükümler temyiz edilmiştir. Dosya incelendiğinde, sanığın mental retardasyon hastası olduğu belirtilmiştir ve savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle müdafii atanması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığı konusunda çelişki bulunduğu ve Adli Tıp İhtisas Kurulu'ndan rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. CMUK'ın 138, 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 149, 150. maddeleri uyarınca, şüpheli veya suça sürüklenen çocuğun müdafii talep edebileceği veya atanabileceği, şüpheli veya suça sürüklenen çocuk on sekiz yaşını doldurmamış yada sağır, dilsiz veya kendini savunamayacak durumda malul olursa müdafii atanacağı açıklanmıştır. 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi ise, suç tarihinde işlenen eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışları yönlendirme (irade) yeteneğinin tamamen kaldırılması veya önemli derecede azaltılması halinde cezai ehliyetin ortadan kalktığını belirtmektedir.
13. Ceza Dairesi 2018/14196 E. , 2019/7050 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-1412 sayılı CMUK"nun 138, 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 149, 150. maddeleri uyarınca, şüpheli veya suça sürüklenen çocuğun soruşturma ve kovuşturmanın her evresinde müdafii talep edebileceği gibi şüpheli veya suça sürüklenen çocuk on sekiz yaşını doldurmamış yada sağır, dilsiz veya kendini savunamayacak durumda malul olursa istemi aranmaksızın müdafii atanacağına dair hükümler uyarınca sanık ..."in dosya da mevcut ... Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı"nın 21.03.2014 tarihli raporunda işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme (irade) yeteneğini önemli derecede azaltacak nitelikte mental reterdasyon hastası olduğunun belirtilmiş olması dikkate alınarak sanık ...’e istemi aranmaksızın müdafii atanarak savunmasının alınması gerektiği gözetilmeksizin yargılamaya devam ile savunma hakkının kısıtlanmış olması, 2-Sanık ..."in dosya da mevcut ... Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı"nın 21.03.2014 tarihli raporunda sınır düzeyde mental reterdasyon hastalığı olduğu ve işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme (irade) yeteneğini önemli derecede azaltacak nitelikte olduğunun belirtildiği buna karşılık ...Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 14.11.2014 tarihli raporunda ise cezai ehliyetinin tam olduğunun belirtilmiş olması karşısında; sanık ..."in bahse konu hastalığının 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi ışığında, suç tarihinde işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme (irade) yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli derecede azaltacak nitelikte olup olmadığının, dosya kapsamındaki bahse konu tüm raporlar irdelenip varsa çelişki giderilmek suretiyle Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınacak raporla saptanarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 30/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.