22. Hukuk Dairesi 2017/21176 E. , 2019/6508 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, ücret alacakları ödenmediğinden ve üzerinde psikolojik baskı yapıldığından iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin ücretleri ve manevi tazminat alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığını ve tüm taleplerinin yersiz olduğunu savunarak davacı tarafından açılan davanın haksız olduğu iddiasıyla davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda manevi tazminat talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraflar tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Davacının ulusal bayram genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktası taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafından dosyaya seyir defteri sunulduğu ve sunulan seyir defterine göre davacı ve diğer çalışanların genel tatil günlerinde çalışma saatlerine göre ücret tahakkuk ettirilerek davacıya bordrosunda ödendiği, bordrolardaki ödemeler ile banka kayıtlarındaki ödemelerin birbiri ile uyumlu olduğunun görüldüğü, davacı lehine seyir defteri ve maaş bordrolarına göre, 2009/Ağustos - Eylül- Ekim - Kasım - Aralık, 2010/0cak, 2011/Nisan - Mayıs - Ağustos - Ekim - Kasım, 2012/Nisan-Mayıs-Ağustos-Ekim, 2013/Ocak - Nisan - Mayıs - Ağustos - Ekim, 2014/Ocak- Nisan - Mayıs - Temmuz aylarında genel tatil günlerinde çalışmalarının karşılığının tahakkuk yapılarak ödendiğinden davacı lehine genel tatil ücreti alacağı bulunmadığı için, genel tatil ücretinin hesaplanmayacağı belirtilmiştir. Buna rağmen raporun sonuç kısmında yer alan tabloda ulusal bayram genel tatil ücret alacağına karşılık gelen yerde 1392,00 TL hesaplandığının yazılı olduğu ve davacının da bu miktarın % 30 indirimli halini ıslah ettiği ve mahkemece ıslah edildiği şekliyle ulusal bayram genel tatil ücretinin hüküm altına alındığı görülmüştür. Bu itibarla davacının ulusal bayram genel tatil ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve hüküm altına alınan ulusal bayram genel tatil alacağının neye göre hesaplandığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece hatalı ve kendi içinde çelişen bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması bozma sebebidir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının kıdemine göre 56 gün izne hak kazandığı ve davalı tarafça 30 günlük yıllık izin kullanma belgesi sunulduğundan bu sürenin mahsubu ile bakiye 26 gün için hesaplama yapılacağı ve son ay bordrosu olan Ağustos 2014 bordrosunda tahakkuk ettirilen 1.398,00 TL yıllık izin ücretinin banka kayıtlarında ödendiği görüldüğünden bu miktarın yapılan hesaplamadan düşüleceği belirtilmiştir. Ancak banka kayıtlarına göre ödendiği sabit olan Ağustos 2014 ayına ait bordroda tahakkuk eden yıllık izin ücretinin yapılan hesaplamadan mahsup edilmemesi hatalı olmuştur.
Anılan yönler düşünülmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.