11. Ceza Dairesi 2016/6622 E. , 2019/5296 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Asıl karar: Mahkumiyet
Ek karar: Temyiz isteminin reddi
09.01.2014 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin daha önce aynı adrese yapılmış usulüne uygun tebligat bulunmadığından usulsüz olduğu, bu nedenle öğrenme üzerine yapılan temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek Mahkemenin temyiz talebinin reddine ilişkin 13.03.2014 tarihli ek kararı kaldırılarak inceleme yapılmıştır.
Sanık hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında, vergi inceleme raporunda, sanığın inşaat malzemeleri ticaretiyle uğraştığı, işçi sayısı, yapılan yoklamalarda adresin kapalı olup, söz konusu adreslerde tanınmadığı, iş kapasitesi ve hacminin çok üzerinde olacak şekilde 2009 ve 2010 takvim yıllarında yüksek tutarlı faturalar düzenlediği, defter belge tasdikinin yapılmadığı, düzenlenen faturaların gerçek bir ticari faaliyete dayalı olmayan komisyon karşılığı düzenlenmiş faturalar olduğunun tespit edildiği; sanığın suçlamaları kabul etmediği, şirketten ve sahte faturalardan haberi olmadığını savunması karşısında, suçun unsurlarının ve gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların kanaat oluşturacak sayıdaki asılları getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
2-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Ba-Bs formlarında tespit edilen faturaları kullanan mükellefler hakkında vergi inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c)Faturaları kullanan mükelleflerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
3-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasının, 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.