Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Takip borçlularından B.G."nin 13.06.2007 tarihli şikayet dilekçesinde; diğer şikayetlerinin yanında; "ödeme emrinin müvekkile tebliği sözkonusu değildir. Tebligatı müvekkilin adresi yerine çekin keşidecisi olan kişinin adresine ve orada yanında çalışan İ. T.imzasına yapılmıştır. Müvekkil, tebligat adresinde olmadığı gibi, aynı zamanda böyle bir çalışanı da yoktur. Söz konusu beyan sahte olup, usule uygun tebligat gerçekleştirilmemiştir." demek sureti ile usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmuştur. Şikayetçiye örnek 10 ödeme emrinin 12.02.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve başvurunun 13.06.2007 tarihinde yapıldığı görülmekle şikayet süresinde değildir. O halde Mahkemece, öncelikle tebligatın usulsüzlüğü iddiası konusunda araştırma yapılıp olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, şikayetin süresinde olup olmadığı da değerlendirilmeden, işin esasına girilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), diğer temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 10.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.