MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanık ... hakkında "2007 takvim yılında sahte müstahsil makbuzu düzenleme" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanığın aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte müstahsil makbuzu düzenlemek şeklinde gerçekleşen eylemlerine ilişkin olarak, TCK"nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; gerekçeli karar başlığında "01.01.2007" olarak yanlış yazılan suç tarihinin, "16.12.2007" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı teşdit gerekçesi, cezayı azaltan nedenin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştirilen husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında "Özel Belgede Sahtecilik" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Hükmün açıklandığı tarihte sanığın başka suçtan dolayı hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunması nedeniyle; Mahkemece hüküm fıkrasına, 5271 sayılı CMK"nin 263/1 maddesi gereğince cezaevinde bulunan hükümlünün tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabileceğinin de yazılması gerektiği halde, bu hususun hüküm fıkrasına yazılmamış olması karşısında sanığın temyiz süresinin hükmün tefhim tarihi olan 25.04.2017 tarihinde başlamayacağı, sanığın temyiz dilekçesinin havale tarihi olan 01.06.2017 tarihinin hükmü öğrenme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla sanığın öğrenme üzerine ve yasal süresi içerisinde hükmü temyiz etmiş olduğu anlaşılmakla yapılan temyiz incelemesinde;
Yargıtay 15. Ceza Dairesi"nin 17.11.2016 tarihli 2014/5991 Esas ve 2016/8736 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, sanık ..."in işçisi olup, bu sanığın herhangi bir mal alımı yapmaksızın komisyon karşılığında temyiz dışı sanıklara sahte müstahsil makbuzu düzenlemek şeklindeki eylemlerine iştirak eden sanık ..."in eyleminin, VUK"nin 359/b-1. maddesi kapsamında "2007 takvim yılında sahte müstahsil makbuzu düzenlemeye iştirak" suçuna vücut vereceği, sanık hakkında bu suçtan usulüne uygun olarak verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından; öncelikle 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince sanık ... hakkında dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceğinin ilgili Vergi Dairesi Başkanlığından sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.