16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7338 Karar No: 2020/1670 Karar Tarihi: 04.03.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/7338 Esas 2020/1670 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararını inceledi. Tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görüldü. Ancak ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı dosyaya gelmeden karar verilmesi sonuca etkili olmamıştır. Mahkeme yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiğini belirtti. Sanık müdafiinin temyiz itirazları ise yerinde görülmedi. Ancak, terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında sadece CMK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirdi. Kararın yanlış şekilde verilmesi nedeniyle hükmün düzeltilerek onanması ve dosyanın Amasya Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi kararlaştırıldı. Kanun maddeleri ise TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9 yollaması ile 58/6, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri olarak belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2019/7338 E. , 2020/1670 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9 yollaması ile 58/6, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında sadece CMK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün 5. fıkrasındaki "yollaması ile aynı yasanın 58/6 maddesi" ibaresinin çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Amasya Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.