9. Hukuk Dairesi 2011/16283 E. , 2013/17444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin, sigortanın yatırılmaması, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi ve yıllık izin hakkının kullandırılmaması nedeniyle iş akdini kendisinin feshettiğini iddia ile, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının, müvekkili davalı yanında ..."lı işçi görünse dahi yanında çalışmadığını, davacının maddi durumu iyi olmadığı için davalı adına kullandırılan kredi ile davacıya alınan araçta davacının kendi hesabına çalışmış olduğunu, yani aracın müvekkiline değil davacıya ait olduğunu, alınan servis minibüsünü bizzat kendisinin kullanıp işlettiğini ve işletme bedellerini de kendisinin almış olduğunu, sigorta başlangıcının da iddia ettiği tarih olmadığını, araç kayıt ve ruhsatlarının da bunu doğrulayacağını, ... primlerini davacının ödeyeceğini, fakat 3 ay sonra ödemediği anlaşıldığında sigorta çıkışının verildiğini, ancak arabada çalışmaya devam ettiğini, davalının aracın bütün işlemlerini kendisinin yürütmesi için araçla ilgili her konuda da davacıya genel yetki verdiğini, aracın her türlü işlemini bununla davacının yürüttüğünü, her türlü zararını ve gelirini kendisinin tahsil ettiğini, 11.11.2007 tarihinde yaptığı kaza sonucu aracın kullanılamaz hale geldiğini, bununla ilgili kaza tutanakları ve aracın servis olarak çalışmadığının da sabit olduğunu, bu kaza sonrasında yine davacıya verilen yetki ile kasko bedeli olan 6.250.00.TL"yi..."tan davacının çekip kullandığını, aynı şekilde kasko bedelinin geriye kalan 6.000.00.TL kısmının Garanti Bankası"ndan davalı tarafından çekilip postaneden davacının babasına gönderildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davacının, davalıya ait işyerinde servis şoförü olarak çalıştığı, bu fiili durum ve çalışma şekli dikkate alındığında davacının davalı işverenin talimat ve denetimi altında aylık ücretle sürekli bir borç yükümlülüğü altına girdiği ve iş sözleşmesinin unsurları olan zaman, bağımlılık ve ücret unsurlarının gerçekleştiğinin anlaşıldığı; davacının, davalıdaki çalışmasının iddiası gibi 23.01.2006 tarihinden 20.02.2008 tarihine kadar sürdüğü ve taraflar arasında iş sözleşmesinin kurulmuş olduğunun anlaşıldığı; davacının, 23.01.2006- 20.02.2008 tarihleri arasında iş sözleşmesi ile servis şoförü olarak çalıştığından ve 12.07.2006-01.10.2006 tarihleri dışında ... bildiriminin yapılmamış olması karşısında, davacının bu nedene dayalı haklı fesih iddiasını kanıtladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları hüküm altına alınmış, fazla mesai talebinin ise reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Dosyanın incelenmesinden, yerel Mahkemece, 20/12/2010 tarihli celsede, “Davalı vekiline yemin metni sunmak, karşı tarafa tebliğ için gerekli tebligat pulu sunmak üzere 10 günlük kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı taktirde yemin deliline dayanma haklarından vazgeçmiş sayılacaklarının ihtarına” karar verildiği, davalı vekilinin, davacıya yemin teklifine dair 29/12/2010 havale tarihli yazılı dilekçe verdiği, Mahkemece 25/01/2011 tarihli celsede ise, “Davalı tarafça kesin süre içerisinde yemin metni sunulmadığı, davacıya da yemin metninin tebliği için gerekli pulun sunulmadığı görülmekle yemin deliline dayanma hakkından vazgeçmiş sayılmasına” karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 29/12/2010 havale tarihli yemin teklif dilekçesine binaen davacının isticvap olunarak istenen hususlar hakkında kendisine yemin teklifinde bulunulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yemin deliline dayanma hakkından vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmesi ve yargılamaya bu şekilde devam olunarak karar verilmesi hatalı olup, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı, sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.