Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13278
Karar No: 2014/6441
Karar Tarihi: 20.03.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/13278 Esas 2014/6441 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/13278 E.  ,  2014/6441 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Kızıltepe 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarihi : 11.04.2012
    No : 2011/515-2012/489

    Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1)Dava; iş kazasından doğan rücuan tazminat istemine ilişkin olup, yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 10. ve 26 maddeleridir.
    Mahkemece, ceza dosyasında alınan davalının % 50 kusurlu bulunduğuna ilişkin raporun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.Bununla birlikte, hukuk hakimi, maddi vakıa ile bağlı ise de; ceza mahkemesinde alınan kusur raporu hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte bulunmamaktadır.
    Bu nedenle, olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 26. maddesine de uygun, soyut ifadelere dayanmayan, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı ve dayanağı mevzuat hükümleri ayrıntılarıyla irdelenerek, iş kazasının olduğu meslek kolu ile iş ve işçi güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınacak kusur raporu ile sonuca gidilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile hüküm kurulması isabetsizdir.
    2) Davanın yasal dayanaklarından olan ve kusursuz sorumluluk halini düzenleyen 506 sayılı yasanın 10.maddesine ilişkin olarak; mahkemece, bir araştırma yapılmadığı gibi, bu yönde olumlu veya olumsuz bir değerlendirme de yapılmamıştır. İnceleme konusu davada, 506 sayılı Yasanın 10. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı; sigortalının özlük dosyası(hizmet cetveli ile birlikte) celbedilip dosyadaki mevcut delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle (somut olayda 4447 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasanın 9 ve 10. Madde koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılıp irdelenmeli) ve varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    3) İlk peşin değerli gelirin onay tarihi olan 28.10.2009 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi yerindeyse de, "onay tarihi" yerine "ödeme tarihi" ifadesinin kullanılması da usul ve yasaya aykırıdır.
    4) Kabule göre de, ilk peşin değerli gelirin kusur karşılığı 18.357,13 TL olup, talep edilen 10.000,00 TLnin tamamına hükmedilebilecekken, taleple bağlılık ilkesinin miktar itibariyle ele alınması gereği gözetilmeksizin eksik rücu alacağına hükmedilmesi de ayrıca isabetsizdir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek, bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi