10. Hukuk Dairesi 2013/13034 E. , 2014/6436 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile 1-... Gıda İht Mad Nak ve Kağıtçılık Ürt Paz Tic Ltd 2-... 3- ... aralarındaki dava hakkında...2. İş Mahkemesinden verilen 11.04.2013 günlü ve 2011/33-2013/150 sayılı hükmün, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1) Davalılardan ... Gıda İht Mad Nak ve Kağıtçılık Ürt Paz Tic Ltd şirketi adına gıyabi hükmün "daimi işçisi ..."e tebliğ edildiği ve tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır.
25.01.2012 tarih ve 28184 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 21. maddesinde ise; tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olduğu takdirde tebliğin orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması gerektiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Hukuk Genel Kurulu"nun 14.12.2011 tarih ve 2011/21-882 Esas, 2011/767 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, Tebligat Kanunu"nun 13 üncü maddesinde, kendisine tebligat yapılacak şahısların derecelendirildikleri görülmektedir. Bir kere, hükmi şahıslar namına kendilerine tebligat yapılabilecek salahiyetli mümessiller mutad iş saatlerinde işyerlerinde bulundukları ve o sırada evrakı bizzat alacak durumda oldukları takdirde memur ve müstahdemlere tebligat yapılamaz. Saniyen, memur veya müstahdemlere tebligat yapılabilecek hallerde de, önce kendisine tebligat yapılacak şahsın, şirketin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle muhatap hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu işlerle tavzif edilmiş bir kimse olması. Böyle bir kimsenin bulunmaması halindedir ki (bu durum tebliğ mazbatasına dercedilmek suretiyle) o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme tebligat yapılabilir. Daha önce kendisine tebligat yapılması gereken kimselerin bulunmadıklarını veya tebligatı bizzat alamayacak durumda olduklarının ispatı bakımından mazbatada yer alacak kayıt bilhassa önemlidir (E. Moroğlu, Makalelerim I, İstanbul 2001, s. 4-5).
2) Davalılardan ..."a gıyabi hükmün tebliğinin usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Geçici olarak adreste bulunmama halinde yapılacak işlemin ne olacağı, adresinde bulunamayan kişilere tebligatın hangi şekilde yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 20, 21 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 29. maddelerinde açıklanmıştır.
Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun öncelikle bunun nedenini, geçici mi yoksa temelli mi ayrıldığını bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve(veya) memurlarından tahkik ederek bunların beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalattırması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Yapılacak bu tespitten sonra belirlenecek duruma göre 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğ işlemleri gerçekleştirilir.
Karar tebligatındaki tebliğ şerhinde ise " Muhatabın işte olması sebebiyle evrak ilgili muhtarlığına bırakıldı. Muhatabın kapısına 2.nolu örnek yapıştırılarak ismini vermek istemeyen komşusu "na haber verildi." açıklamasına yer verilmiş olup; yukarıda açıklandığı biçimde davalının işe gittiğinin kimden soruşturularak tespit edildiği ve bu kişinin açık kimliğinin ne olduğu tebliğ mazbatasında açıklanmamıştır. Yine adı geçenin bunu onaylayan imzası da alınmamıştır. Böylece bu yönler onamsız kalmıştır. Dolayısıyla, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği ve fakat bulamadığı belgelenmemiş, yapılan işlem tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kalmıştır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, ... Gıda İht Mad Nak ve Kağıtçılık Ürt Paz Tic Ltd şirketine yapılan tebligatın, hükmi şahıslara tebligat usulünü düzenleyen 7201 sayılı Yasanın 12. ve 13. maddelerine aykırı olduğundan, ..."a yapılan tebligatın ise anılan Yasanın 21. maddesine uygun olmadığı anlaşıldığından usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle bir daha geri çevirmeye mahal bırakmaksızın gıyabi hükmün, anılan şahıslara ...ince tebliğ edilerek, ve gerektiğinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinde yer alan 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme gereğince) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.