13. Hukuk Dairesi 2018/1575 E. , 2018/7435 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ... ile ... Belediyesi arasında ... Merkez Kentsel Yenileme (Gecekondu Dönüşüm) projesinin uygulanmasına yönelik 18.06.2008 tarihli protokol imzalandığını, anılan protokol ile ... Belediyesi tarafından kentsel yenileme alanı ilan edilen ... Merkez ... Mahallelerinde, plansız ve tabi afetlere dayanıksız eski yapıların yıkılarak, planlı ve tabi afetlere dayanıklı yeni ve modern yapıların inşası hedeflendiğini, bunun için kentsel yenileme alanı içerisinde bulunan taşınmazların kamulaştırılması, mülkiyetlerinin Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilmesi hususunun kararlaştırıldığını, kentsel dönüşüm (proje) alanında taşınmazı bulunup, taşınmazını tespit edilen arsa ve yapı enkaz bedellerini peşinata sayarak Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devir eden her bireyin, yapılacak olan konutları, belirlenecek şerefiyeli bedelleri üzerinden % 30 oranında indirimli olarak alabileceği yönünde kamuoyunda bir kanaat oluşturulduğunu, bu nedenle davacının dava açmak yerine, ... Belediye Başkanlığı bünyesinde oluşturulan Kentsel Dönüşüm Ofisine başvurarak mülkiyetinde bulunan arsası ve yapısı için takdir edilen 11.188,00 TL tutarındaki bedelin peşinat sayılması kaydıyla konut almayı ve borçlanmayı kabul ettiğine ilişkin muvafakat senedi imzaladığını ve ardından ... Merkez ... Mah. Ada no 4005 Parsel no 11 de adına kayıtlı taşınmazını davalı ... Başkanlığına devir ettiğini, inşaatların tamamlandığını ve 07.05.2014 tarihinde davalı ... yetkililerinin de katıldığı Atatürk Kapalı Spor Salonunda yapılan toplantıda noter huzurunda kura çekildiğini, kendisine CK1-S-1 No 33 numaralı mesken çıktığını, kura çekiminden sonra tüm hak sahipleri gibi kendisinin de davalı ... ... Şubesine sözleşme imzalamaya çağrıldığını ve davalılar tarafından önceden hazırlanmış sadece davacının kimliği, davacıya çıkan meskenin numarası gibi yerleri boş olan matbu sözleşmenin boş bırakılan kısımları yine davalı tarafların istediği şekilde doldurularak davacı tarafından imzalanması istenildiğini, davacı, sözleşmeyi imzalamadığı takdirde, kurada çıkan meskeni edinemeyeceği korkusuyla önüne konulan "... Merkez ... Mahallesi yenileme projesi gayrimenkul satış sözleşmesi" başlıklı sözleşmeyi inceleyemeden imzalamak zorunda kaldığını, davacının imzalamak zorunda kaldığı sözleşmede, meskenin şerefiyeli bedeli % 30 indirimsiz 159.169,00 TL olarak yer aldığını, hâlbuki % 30 oranında indirim uygulanarak meskenin satış bedelinin 111.418,30 TL olması gerektiğini, ayrıca sözleşmede, davacının toplam peşinat üzerinden % 0,5 banka komisyonu ödeyeceğinin yer aldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 2.1. maddesinde "gayrimenkul bedeli" olarak yazılan 159.169,00 TL üzerinde bir uzlaşı bulunmadığını, davalı tarafın uzlaşmaya aykırı ve tek taraflı olarak sözleşmeye yazdığı bu hükmün haksız şart olduğunu ve kesin olarak geçersiz olduğunun sabit olduğunu, aynı şekilde, davacı alıcı (tüketici) ile müzakere edilmeden davalı-satıcı tarafından matbu olarak hazırlanmış bulunan sözleşmenin 2.1. maddesinde "banka komisyonu" olarak yazılan 58,74 TL’nin, "taksitlendirilen borç bakiyesi" olarak yazılan 147.981,00 TL’nin, sözleşmenin 2.2. maddesinde "Taksit miktarı ve borç bakiyesi belirleme esasları başlangıç taksidi" olarak yazılan 826,44 TL’nin üzerinde de bir uzlaşı bulunmadığı için sözleşmenin bu hükümlerinin de haksız şart olduğundan geçersiz olduğunu, tarafların uzlaştıkları gayrimenkul bedelinin %30 indirimli olarak belirlenmesi gereken 111.418,30 TL olduğunu, taksitlendirilen borç bakiyesinin 111.418,30-11.188,00=100.230,30 TL olduğunu, başlangıç taksidinin 100.230,30/180=556,83 TL olduğunu, bu hususlarda taraflar arasında uzlaşı mevcut olduğunu, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 2.3. maddesinde yer alan KDV tahsilatları başlığı altındaki hükümlerde, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 8.1.a maddesi uyarınca katma değer vergisi mükellefinin satıcı olması (meskeni teslim eden) ve bu maddenin de taraflar arasında müzakere edilmemiş olması nedeniyle haksız şart olup geçersiz olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 2.4., 2.5., 2.6., 2.7., 2.8„ 2.9., 3. 4. 5. 10. maddelerindeki davacı-alıcı (tüketici) aleyhine yazılmış bulunan hükümler de aynı şekilde müzakere edilmeden tek taraflı olarak davalılar tarafından dikte ettirildiği için haksız şart olup geçersiz olduğunu belirterek taraflar arasındaki sözleşmenin 2.1. maddesinde gayrimenkul bedelinin 111.418,30 TL; taksitlendirilen borç bakiyesinin 100.230,30 TL; 2.2. maddesinde başlangıç taksitinin 556,83 TL olduğunun ve davacının davalı tarafa 47.750,70 TL fazladan borçlu olmadığının tespitine, taraflar arasındaki sözleşmenin 2,1., 2.2., 2.3., 2.4., 2.5., 2.6., 2.7., 2.8., 2.9., 3. 4. 5. 8. 9. ve 10. maddelerindeki davacı-alıcı (tüketici) aleyhine yazılmış bulunan haksız şartların hükümsüz olduğunun tespitine ve iptaline, geçersiz ve haksız sözleşme hükümleri gereği, dava tarihi itibariyle, fazla taksit ödemesi, KDV, banka komisyonu ve sair adlar altında haksız yapılan tahsilâtların tespiti ile dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesine, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Davanın kabulü ile; Gayrimenkul satış bedeli 111.418,30 TL olduğu, davacının satım vadeli olarak fazladan talep edilen 47.450,70 TL den sorumlu olmadığı, kalan borç miktarının 100.230,30 TL olduğu, başlangıç taksitinin 556,84 TL olduğu hususlarının tespitine, 1.061,12 TL nin davalı Tokiden tahsili ile davacıya verilmesine, Banka komisyonu adı altında alınan 58,74 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... bankasından alınarak davacıya verilmesine, Davacının haksız şart olduğu tespitinin dava ettiği diğer sözleşme hükümlerine ilişkin dava açmakta hukuki yararının bulunmadığından bu taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyasının incelenmesinde; Davacının talepleri ile ilgili olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen davanın kabulü yönünde hüküm kurulduğu görülmektedir. Oysa ki 6100 sayılı HMK 294 ve 297 maddelerinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 6100 sayılı HMK 297/son maddesi gereğince; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olduğu belirtilmiştir.
Temyize konu davada, hüküm kısmenda davanın kabulüne denmesine rağmen devamında bir kısım taleplerin reddine karar verilmiştir, gerek gerekçede ve gerekse hükümde kabul ve reddedilen kısımlar açıkça yer almadığı, anlaşılmakla bu husus HMK. 297.maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 820,00 TL harcın istek halinde davacıya, 820,00 TL harcın davalı ...."ye, 3.308,59 TL harcın davalı Toki"ye iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.