22. Hukuk Dairesi 2016/7279 E. , 2019/6469 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili müvekkilinin 06.03.1989 tarihinde zincirleme sözleşmelerle sendikalı olarak işe başlatıldığını, 2006 yılında kadroya alındığını, 19.03.2014 tarihinde ... Büyükşehir Belediyesi"nde görevine devam ederek 14.07.2014 tarihinde emekliye ayrıldığını, çalıştığı bu süre içinde hak kazandığı gece çalışması zamlı ücretlerinin bir kısmının eksik ödendiğini, bir kısmının ise hiç ödenmediğini, bayram tatillerindeki çalışması için zamlı ücretlerinin ödenmediğini, 1989-1994 yılları arasında yıllık izin kullandırılmadığını, 2014 yılı Mart ve Nisan aylarında aile ve çocuk yardımlarının ödenmediğini ve kendisinden her ay spor kesintisi yapıldığını ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili; zamanaşımı def"i ve husumet itirazında bulunmuş, davacıya kadrolu işçi olarak çalıştığı döneme ilişkin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hak edişlerinin ödendiğini, tüm yıllık izinlerinin kullandırıldığını, aile yardımından son çalıştığı kurumun sorumlu olduğunu, aylıklardan yapılan kesintilerin yazılı muvafakata dayalı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili; davacıya müvekkili belediye bünyesindeki çalışmaları sırasında hak kazandığı tüm ücretlerinin ödendiğini, büyükşehir belediyesindeki çalışmalarından önceki süreç için sorumluluklarının bulunmadıklarını, emekli olduğu sırada 18 günlük yıllık iznine ilişkin ücretin emekli ikramiyesi ile birlikte ödendiğini, spor kesintisi adı altında bir kesinti yapılmadığını, 2014 yılı Mart ve Nisan aylarına ait aile ve çocuk yardımlarının ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre; davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının yerinde bulunmayan ve süresinde verilmeyen gerekçeli temyiz dilekçesinde belirtilen hususlar değerlendirilmeksizin sebepleri bildirilmiş olmayan bozma isteğinin; davalı ... Belediye Başkanlığının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının Pazar günü çalışmaları nedeniyle Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan bir alacağı bulunup bulunmadığı bir diğer uyuşmazlık konusudur.
15.03.2012-14.03.2014 tarihleri arasında yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi"nin 40. maddesinin (A) bendinde, hafta tatilinin pazar günü olduğu, işin icabı bugünlerde rızası alınmaksızın çalıştırılan işçilere sonraki hafta içinde bir gün izin verilmez ise çalıştığı tatil günü için 3 ilave yevmiye, izin verilir ise 2 ilave yevmiye ödeneceği düzenlenmiştir. Aynı yöndeki düzenleme, 15.03.2010 - 14.03.2012 ve 15.03.2008 - 14.03.2010 tarihleri arasında yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmelerinde de bulunmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının hafta tatili olan pazar gününde çalışması karşılığında hafta içi izin kullandığı tespit edildiğinden 2 ilave yevmiye ödenmesi gerektiği ancak ödenmediği kabulü ile hesaplama yapılmış ise de, varılan sonuç eksik incelemeye dayalıdır.
Toplu İş Sözleşmesi hükmüne göre işçinin alacağa hak kazanması, işçinin rızası alınmaksızın çalıştırılmasına bağlı kılınmıştır. Şu halde, Mahkemece pazar günü çalışmaları nedeniyle davacının rızası bulunup bulunmadığı araştırılmalı, rızası olmadığının tespiti halinde şimdiki gibi karar verilmeli; rızası olduğunun tespiti halinde ise hafta için izin kullandığı tespit edilen davacının bu alacak talebinin reddine karar verilmelidir.
3- Davacının Cumartesi günü çalışmaları nedeniyle Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacağı bulunup bulunmadığı ayrı bir uyuşmazlık konusudur.
15.03.2012-14.03.2014 tarihleri arasında yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi"nin 18. maddesine göre, cumartesi günü akdi tatil olup haftalık çalışma süresi 40 saattir. Anılan toplu iş sözleşmesinin 40. maddesinin (C) bendinde, cumartesi günü tatil yapılmayarak çalıştırılan işçilere 1 ilave yevmiye ödeneceği düzenlenmiştir. Aynı yöndeki düzenlemeler, 15.03.2010 - 14.03.2012 ve 15.03.2008 - 14.03.2010 tarihleri arasında yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmelerinde de bulunmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu nedenle alacak hesaplanmış ise de; varılan sonuç eksik incelemeye dayalıdır.
Toplu İş Sözleşmesi"nin aynı maddesinin (D) bendinde, (A) ve (B) bendindeki ödemeler için haftalık çalışma süresinin aranmayacağı belirtilmiştir. (C) bendindeki ödeme için haftalık çalışma süresinin aranmayacağından bahsedilmediğine göre, davacının cumartesi çalışması nedeniyle alacağa hak kazanması için haftalık çalışma süresinin aşılmış olması gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, Mahkemece, cumartesi çalışması yapılan haftalarda, haftalık çalışma süresinin aşılmış olup olmadığı araştırılarak, sürenin aşıldığının tespiti halinde şimdiki gibi karar verilmeli; sürenin aşılmadığı tespit edilen haftalarda ise talebin reddine karar verilmelidir.
4-Taraflar arasında uyuşmazlık davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır.
Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının yıllık izin kullandığına ilişkin yıllık izin defteri veya yıllık izin ücretinin ödendiğine ilişkin ücret bordrolarının bulunmadığı 07.03.1989 - 20.03.2007 tarihleri arasındaki dönem için Toplu İş Sözleşmesi hükümleri doğrultusunda hak kazandığı yıllık izin süresinin 330 gün olduğu tespit edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacının davalı Belediyede 20.03.2007 tarihine kadar geçici işçi olarak çalıştığı sabittir. Buna göre 20.03.2007 tarihine kadar davacının fiili çalışma süreleri aralıklı çalışma olarak nitelendirilmek suretiyle bir yıla tamamlanarak, belirlenecek hizmet süresine göre yıllık izin süresinin belirlenmesi ve hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5-Öte yandan, davacının ... Belediye Başkanlığı tarafından sunulan ve davacı dahil 26 işçinin isminin yer aldığı liste kapsamında, ... Belediyespor üyeliği nedeni ile ... Belediyespor"a verilmek üzere maaş hesabından 50,00 TL kesinti yapılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece; dosya kapsamı itibariyle ispatlanmadığı halde, bu kesintiye verilen muvafakatın işçinin işten çıkartılma korkusu ile verildiği gerekçesiyle talep konusu ücret alacağının kabulü hatalı bir diğer yöndür.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.