22. Hukuk Dairesi 2015/29759 E. , 2015/31452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamında, belirtilen çalışma düzenine göre, öncelikle fazla çalışma süresinin tespit edilmesi, ardından iş sözleşmesi gereğince yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olmak üzere fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğunun nazara alınması ve neticeye göre de fazla çalışma ücreti alacağının tespit edilmesi halinde takdiri indirim yapılarak ulaşılacak sonucun hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiştir. Ne var ki, hesaplamada fazla çalışma süresinin tespit edildikten sonra öncelikle takdiri indirimin uygulanması, ardından bulunan sonucun yıllık ikiyüzyetmiş saati aşıp aşmadığının değerlendirilmesi gerekli olup, bozma ilamında uygulanması gereken işlemlerin sırasına ilişkin yapılan açıklamanın, maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 04.02.1959 tarihli 1957/13 esas ve 1959/5 karar sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli 1960/21 esas ve 1960/9 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür. Esasen mahkemece de, her ne kadar bozma ilamına uyma kararı verilmiş ise de, bozmadan sonra ek bilirkişi raporu alınması suretiyle, öncelikle fazla çalışma süresinin tespit edilmesi, ardından takdiri indirim uygulanması ve neticeye göre de bulunan sonucun yıllık ikiyüzyetmiş saati aşıp aşmadığının değerlendirilmesi şeklindeki yöntemle sonuca gidilmesi isabetli görülmüştür.
Diğer taraftan, bozmadan sonra düzenlenen ve hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, kural olarak yapılan çalışma düzenine ilaveten, ayda iki gün 20:00-22:00 saatleri arasında çalışmanın uzadığının kabul edilmesi gerekirken, 20:30-22:00 saatleri arasında çalışmanın uzadığının kabul edilmesi hatalı olmakla birlikte, belirtilen hata yapılmamış olsa dahi, ulaşılacak sonucun, yukarıdaki paragrafta açıklanan hesap yöntemine göre yıllık ikiyüzyetmiş saati aşmayacağı anlaşıldığından, söz konusu hata sonuca etkili değildir.
Mahkemece, sonuç itibariyle fazla çalışma ücreti talebinin reddedilmesi doğru görüldüğünden, davacının temyiz itirazlarının reddi ile kararın yukarıda belirtilen ilave gerekçeyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda belirtilen ilave gerekçe ile ONANMASINA, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.