11. Ceza Dairesi 2019/3656 E. , 2019/5280 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 19.03.2019 tarihli ve 2019/441 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29.03.2019 tarihli ve KYB-2019/31463 sayılı ihbarname ile;
Açığa imzanın kötüye kullanılması ve tehdit suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda verilen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 14/05/2018 tarihli ve 2017/133708 soruşturma, 2018/40086 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 28/06/2018 tarihli ve 2018/3164 değişik iş sayılı kararının "Dosya kapsamına göre, şüphelinin, müştekinin yönetim kurulu başkanı olduğu şirket ile ortaklığının bulunduğu diğer şirketlerin muhasebe işlerinden sorumlu olduğu ve uzun yıllar şirket bünyesinde çalıştığı, şüpheli hakkında müştekinin açığa attığı imzasını içerir kağıdı bono gibi tanzim ettiği iddiası ile soruşturma yürütüldüğü, müştekinin alınan ifadesinde, genel kurul toplantısına katılamayacağından kurulda temsil edilmek amacıyla imzaladığı boş kağıdı şüpheliye verdiğini, ancak şüphelinin imzalı boş kağıdın üzerini doldurup 400,000,00 USD dolarlık bono haline getirerek icra işlemleri başlattığını beyan ettiği, şüphelinin alınan savunmasında ise, müştekiye ve diğer ortaklara elden para verdiğini bononun bu nedenle düzenlenerek kendisine müşteki tarafından verildiğini beyan ettiği ve soruşturma sonunda boş kağıdın senet haline getirildiğine dair yeterli şüphe bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24/03/1989 tarihli ve 1/2 sayılı ilâmı uyarınca açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunun ancak yazılı belge ile isptanının mümkün olduğu ve bu nedenle bu yönden kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın sonucu bakımından yerinde olduğu değerlendirilmiş ise de, ortakları avukat olan anonim ortaklık şeklinde kurulmuş bir şirketin yönetim kurulu başkanlığını yapan müştekinin, bilgisayarda alelade hazırlanmış, yazım hataları da içeren bir bono ile 400.000,00 USD dolarlık bir borçlanma yapmasının hayatın akışına aykırı kalması ve dinlenen tanıklardan ... Şebnem Fırat"ın beyanında, genel kurul için kendisine imzalı boş kağıtların bırakıldığını, şüphelinin bu kağıtlardan 5 adetini kendisinden istemesi üzerine imzalı boş kağıtları şüpheliye verdiğini, 14/09/2017 günü şüphelinin işyerine gelerek müşteki adına muhtarlığa bir tebligat geldiğini, tebligatı alıp getirmesini ve bu durumdan müştekiye bahsedilmemesi gerektiğini söylediğini ifade etmesi birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin müştekiye ait imzalı boş kağıdı bir şekilde ele geçirerek bono haline getirip icra işlemleri başlattığı ve yapılan işlemlerden müştekinin haberinin olmasını hileli hareketler ile engellemeye çalıştığı, dolayısıyla kamu kurum ve kuruluşlarını aracı kılarak müştekiyi dolandırmaya çalıştığı hususunda kamu davası açmaya yarar yeterli delil ve şüphenin elde edildiği, delillerin takdir ve tayinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünceler yerinde görüldüğünden, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14.05.2018 tarihli 2017/133708 Soruşturma ve 2018/40086 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin merci İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin 28.06.2018 tarihli ve 2018/3164 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 17.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.