Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/14113 Esas 2020/3372 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/14113
Karar No: 2020/3372
Karar Tarihi: 05.03.2020

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/14113 Esas 2020/3372 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat etmiştir. Sanığın, önceden doğan borç nedeniyle verilen çekin suça konu olmadığı, her ne kadar sanığın suça konu çeklerden haberi olmadığı savunmasında bulunulmuş ise de daha sonradan çekleri muhasebecisi tarafından imzalandığını kabul etmiş olması nedenleriyle atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise nitelikli dolandırıcılık suçu için Türk Ceza Kanunu'nun 157. maddesi ve sahtecilik suçu için 204. maddedir.
15. Ceza Dairesi         2017/14113 E.  ,  2020/3372 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihi ""2009"" yılı olarak gösterilmiş ise de; suç tarihinin suça konu ikinci çekin keşide tarihi olan olan ""20/09/2009” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir hata olarak görülmüştür.
    Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına, katılan vekilinin itirazı üzerine Ankara 4.Ağır Ceza Makemesi"nin 18/02/2014 tarih ve 2014/102 D.İş sayılı kararı ile kaldırılması üzerine, dosyanın yeni esasa alınarak, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan Ankara 3.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 10/04/2014 tarih ve 2014/96 E.2014/95 K. sayılı kararı ile 1 yıl 8 ay erteli hapis cezası verildiği, söz konusu kararın sanık müdafisine ve katılan vekiline usulune uygun tebliğ edildiği, ancak söz konusu hükme karşı herhangi bir temyiz talebinin olmadığı anlaşılmakla, temyizin yalnızca sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelenmesinde;
    Sanığın, suç tarihi itibariyle suça konu çekte keşideci olarak gözüken “... Mobilya” şirketi ile birinci ciranta olarak gözüken “Köprü İnşaat.....Ltd.Şti."nin” ortağı ve yetkilisi olduğu, katılanın ise çekte lehtar olarak gözüken ... Parke Ltd.Şti.Şti."nin sahibi ve yetkilisi olduğu, taraflar arasında parke satışından kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, sanığın bu ticari ilişki sebebiyle borcuna karşılık suça konu Fortisbank A.Ş. Elazığ Şubesine ait 20.08.2009 ve 20.09.2009 keşide tarihli 12.000 TL bedelli iki adet çek verdiği, ancak sanığın ileride borcunu ödememek ve cezai sorumluluktan kurtulmak amacıyla bu çekleri şirket yetkilisi olarak kendisi yerine bir başkasına imzalatarak katılana verdiğinin, Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/125 E. sayılı dosyası ile karşılıksız çek keşide etme suçundan yapılan yargılamada anlaşıldığı, bu surette sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda,
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün, 8/69 sayılı kararı ile buna uyumlu Daire kararlarında da açıklandığı üzere, önceden doğan borç nedeniyle sonradan çek düzenlenip verilmesi halinde, borç ile çek arasında nedensellik bağı bulunmayacağı, bu nedenle hile unsuru olarak kabul edilemeyeceği, somut olayda da sanığın sahibi ve yetkilisi olduğu şirket ile katılana ait şirket arasında parke satımından kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap üzerinden yürütüldüğüne dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, dosyada mevcut katılana ait şirket tarafından kesilen ve aradaki ticari ilişkiyi gösteren 24.03.2009 ve 31.03.2009 tarihli irsaliyelerden, sanığın suça konu çeki önceden doğmuş borcuna karşılık olarak katılana verdiğinin anlaşılması karşısında, olayda suça konu çekin önceden doğan borç nedeni ile verildiği, ayrıca her ne kadar sanık tarafından soruşturma aşamasında suça konu çeklerden haberi olmadığı savunmasın da bulunulmuş ise de; daha sonradan çekleri bilgisi dahilinde muhasebecisi olan tanık ... tarafından imzalandığını kabul etmiş olması nedenleriyle, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmaması gerekçesine dayanan beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin suçun sübutuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 05/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.