10. Hukuk Dairesi 2014/5139 E. , 2014/6400 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Bursa 5. İş Mahkemesi
Tarihi : 06.01.2014
No : 2010/771-2014/1
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların avukatları tarafından temyizi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davalı G.. Ş.."nin tüm, davacı ve davalı C. S. Tic. Merk. A.Ş. vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir, geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasa"nın 26 ve 87. maddeleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir.
C. S. AŞ"nin Bursa"daki hipermarket ve ticaret merkezi inşaatının çelik konstrüksiyon işlerini üstlenen Gürol Teknik Tic Ltd Şti"nde montaj ve kaynak ustası olarak çalışan sigortalı, çelikten yapılan enerji kulelerinin yerine sabitlenmesi sırasında sağ kolu kiriş ile enerji kulesi arasına sıkışması sonucu yaralanmıştır.
Dairemiz bozma ilamında, davalılar arasındaki sözleşmenin kapsam ve içeriği gözetilerek 506 sayılı Yasa"nın 87. maddesi anlamında asıl işveren taşeron ilişkisinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği belirlenmiştir.
Bozma ilamı sonrası Mahkemece, bilirkişi raporları ve dosya kapsamındaki sözleşme hükümleri de gözetilerek, işin sevk, idare ve denetim yetkisinin C."ya ait olduğu ve inşaatın yapımının C."nın bilgisi dahilinde yürütüldüğünden hareketle, davalılar arasında asıl işveren taşeron ilişkisi olduğu sonucuna varılmıştır.
Önceki bozma ilamında da vurgulandığı üzere, 506 sayılı Yasa"nın 87. maddesine göre; ""Aracı bir işte veya bir işin bölüm ve eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.""
Asıl işveren-taşeron ilişkisinin varlığı için, işin bir başka işverenden alınması, asıl işverenin, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin tamamının bir bütün halinde veya bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği işten bu yolla tamamen el çekildiği hallerde, devreden o işte sigortalı çalıştırmadığı için, asıl işveren olarak nitelendirilemez.
HGK"nun 5.5.2004 tarih ve 2004/10-233 esas ve 2004/262 karar sayılı ilamın da da belirtildiği üzere; 506 sayılı Yasa"nın 87. maddesi anlamında taşerondan söz edebilmek için, aracının aldığı iş, işverenin asıl işinin bölüm ve eklentilerindeki işin bir kesimi yada yardımcı işler kapsamında bulunmalıdır. Bir diğer anlatımla, bir işverene ait işyerindeki üretim sürecine, başka bir işverenin dahil olması durumunda “aracıdan” söz edilebilecektir. Bu anlamda bir bağlantının varlığı için, işyerinde üretilen mal yada hizmetin niteliğine bakılması gerekir. Asıl işverenden alınan iş, onun sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşımaktaysa, işi alan kimse alt işveren değil, bağımsız işveren sayılacaktır. Bu noktada belirleyici yön; yapılan işin, diğerinin bütünleyici, yardımcı parçası olup olmadığıdır. İşyerindeki üretimle ilgili olmayan, ve asıl işin tamamlayıcısı niteliğinde bulunmayan bir işin üstlenilmesi halinde, 506 sayılı Yasa uygulaması yönünden aracıdan söz etme olanağı kalmayacak, ortada iki bağımsız işveren bulunacaktır.
Davalı C."nın asıl işi marketçilik, diğer davalının ise inşaat işi olup, her iki davalının gördüğü işler birbirinden bağımsız ve farklı işlerdir.C., Bursa"daki hipermarket ve ticaret merkezi inşaatı işini bölmek suretiyle farklı işverenlere, çelik konstrüksiyon işlerini ise G.. Ş.."ne devretmiştir.Sözleşme ve ekleri incelendiğinde, işin her aşamasının C. tarafından, sıkı bir şekilde denetlenmekle birlikte, inşaat işinde davalı C."nın kendi sigortalılarını çalıştırmadığı anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesinde işin kalitesi ve işyeri disiplini amacıyla bir kısım hükümlerin yer alması, inşaat sahipliği dışında asıl işverenlik sıfatını doğuracak, işi alanın bağımsız işveren kimliğini ortadan kaldıracak bir etmen olmayıp, anılan sözleşmenin, mülga 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 356 vd. maddeleri (6098 sayılı Yeni Borçlar Kanunu 471. madde) doğrultusunda müteahhide yüklenen sorumluluğun doğal bir sonucu olarak, sözleşme hükümlerinin proje ve teknik şartnameye uygunluğunun saptanabilmesi amacına yönelik olduklarının kabulü zorunludur.
Belirtilen bu maddi ve yasal olgular karşısında, C."nın 506 sayılı Yasa"nın 87. maddesi kapsamında asıl işveren olarak nitelendirilerek, sorumluluğuna karar verilmesi, kabule göre de; talep miktarı; ilk peşin değerli gelir, masraf ve diğer ödemeler yönünden davalıların % 100 kusurlarına isabet eden tutarın içinde kaldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, rücu alacağının % 50 sinin talep edildiğinden bahisle, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalı C. S. Tic. Merk. A.Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan C. S.. Tic. Merk. A.Ş."ne iadesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.