9. Hukuk Dairesi 2011/17593 E. , 2013/17348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, cezai şart tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalının davacı iş yerinde okul öncesi öğretmeni olarak görev yaptığını taraflar arasında 05/08/2008-05/08/2010 tarihleri arasında yürürlükte olacak 2 yıllık bir sözleşme imzalandığını, , ancak davalının sözleşmeye aykırı davranarak süresinden evvel 26/09/2009 tarihinde tek taraflı olarak iş akdini feshettiğini, fesih nedeniyle davacının zarara uğradığını, ileri sürerek imzalanan sözleşmenin 3. ve 4. maddelerine göre 15.000,00 TL ceza-i şart tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, kadrolu öğretmen olarak atamasının yapılması nedeniyle işi bırakmak zorunda kaldığını, işsiz kalma korkusu ve baskısı altında sözleşmeyi imzaladığını, bu nedenle sözleşmenin hukuki değerinin bulunmadığını davanın reddi gerektiğini savundu.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede; sözleşmenin süresinden önce taraflardan birinin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmesi halinde 15.000,00 TL Tazminat ödemesini öngördüğü, davalının sözleşme süresi bitmeden tek taraflı olarak iş akdini feshettiği bu nedenle tazminat ödemekle yükümlü olduğu, ancak, taraflar arasındaki sözleşmenin süresi, fesih tarihinden sonra sözleşmenin kalan süresi, yapılan işin mahiyeti, davacının fesih sebebi dikkate alınarak borçlar Kanunun 161 maddesi hükmü gereğince indirim yapılarak 5000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı tarafın temyiz itirazlarına gelince :
Taraflar arasında 05/08/2008-05/08/2010 tarihleri arasında geçerli 2 yıllık bir iş sözleşmesi imzalanmıştır.
05.08.2008 imza tarihli sözleşmenin 3.3 maddesinde sözleşme süresinin 2 yıl ve bitiş tarihinin 05.08.2010 olduğu, 3.4. maddesinde ise “ sözleşme süresinden evvel çocuk gelişimi öğretmeninin evlenme ve memuriyet durumları dahil her ne sebepten olursa olsun personelin işten ayrılması halinde veya işten çıkarılması durumunda sözleşmeyi tek taraflı fesheden kişi veya kurum karşı tarafa 15.000 TL tazminat ödemeyi kabul eder. ” şeklinde bir düzenleme mevcuttur.
Davalı 26.09.2009 tarihinde kadrolu öğretmen olarak Milli Eğitim Bakanlığı’ nca atanması nedeniyle iş sözleşmesini sona erdirerek iş yerinden ayrılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda sözleşmenin 3.4 maddesine değer verilerek davalının 5000 TL ceza-i şart ödemesine karar verilmiştir.
Taraflar arasında yapılan iş sözleşmesi özel eğitim kurumlarında görev alan eğitim personeline ait iş sözleşmesi formatına uygun düzenlenmemiştir. 08.03.2008 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği 45.maddesinde 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre kurucu veya kurucu temsilcileri ile eğitim personeli arasındaki iş sözleşmelerinin bu Yönetmeliğin ekinde yer alan sözleşme formu ( Ek 2) nun esas alınarak düzenleneceği belirtilmiştir. Yönetmelikte iş sözleşmesinin özel eğitim kurumlarında görev alacak eğitim personeli ile kurucu veya kurucu temsilcisi arasında düzenleneceği hüküm altına alınmış iken davacının dayandığı sözleşme, kurucu işveren veya temsilcisi sıfatıyla hareket ettiği anlaşılamayan Metin Demircan tarafından imzalanmıştır.
Kaldı ki taraflar arasındaki sözleşmenin cezai şarta ilişkin 3.4. maddesi de düzenleniş biçimi itibariyle karşılıklılık esasına uygun olarak kaleme alınmamıştır. Davalının evlenme nedeniyle yasadan kaynaklanan haklı fesih hakkını ortadan kaldıracak şekilde cezai şart hükümleri konulamaz.Ayrıca sözleşmeyi “ tek taraflı fesheden kişi ” ibaresi de “ haklı fesih hallerini ” sınırlayıcı özelliği itibariyle geçersiz olup davacı işverene davalı işçiye karşı daha fazla yetki veren söz konusu cezai şart hükmü bu itibarla geçersiz olduğundan davanın tümden reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASI gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.