21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19691 Karar No: 2018/5387 Karar Tarihi: 05.06.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/19691 Esas 2018/5387 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın ödenmesi isteğiyle dava açtı. Mahkeme, isteği kısmen kabul etti. Başvurunun reddedilmesi üzerine, davacı ve davalıların avukatları temyiz etti. Ancak, maddi tazminatın kesinlik sınırı altında olduğu için kesin hükümdür ve temyiz dilekçeleri reddedildi. Manevi tazminata ilişkin olarak, kanun ve hukuki gerekçeler ışığında, mahkeme kararı yerinde görüldü ve onaylandı. Yasanın 427. maddesi değiştirildi ve kesinlik sınırı 2.190 TL'ye yükseltildi (5219 sayılı yasa, madde 2). Ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı (E: 1989/3, K: 1990/4) da göz önünde bulunduruldu.
21. Hukuk Dairesi 2016/19691 E. , 2018/5387 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ile davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda değişiklik yapan 5219 sayılı Yasa"nın 2. maddesi uyarınca 01.01.2016 tarihinden sonra, anılan Yasanın 427. maddesindeki kesinlik sınırı, 2.190,00 TL’ye çıkarılmış olup, inceleme konusu maddi tazminat miktarı kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Söz konusu maddelere göre maddi tazminata ilişkin hüküm kesin nitelik taşıdığından 01.06.1990 tarih ve E: 1989/3, K: 1990/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak, davacı vekili ile davalı şirket vekilinin temyiz dilekçesinin, kararın kesinlik sınırları içinde kalması nedeniyle reddine, Manevi tazminata ilişkin olarak; dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekili ile davalı şirket vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 05.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi