9. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4011 Karar No: 2016/5303 Karar Tarihi: 31.05.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/4011 Esas 2016/5303 Karar Sayılı İlamı
Özet:
9. Ceza Dairesi tarafından görülen bir davada, sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan ceza verilmiştir. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden kararını dikkate alarak karar vermiştir. Sanıkların suçunun sübutu kabul edilmiş ve cezaları azaltıcı sebepler dikkate alınarak hüküm verilmiştir. Ancak bazı sanıkların beraat kararı verilmesi gerektiği, yeterli delil olmadığı için mahkumiyetlerinin bozulması kararlaştırılmıştır. Bu kararda TCK'nın 53. maddesi ve \"şüpheden sanık yararlanır\" ilkesi önemli rol oynamıştır.
9. Ceza Dairesi 2015/4011 E. , 2016/5303 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Ağır Ceza Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik incelemede;
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp, sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıklar ... ve ..."in suçuna iştirak ettiklerine veya ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgileri olduğuna dair somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon konuşmaları dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek, sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ile sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.