12. Ceza Dairesi 2018/1946 E. , 2020/412 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 50/1-a-4, 52/4, 53/6, 63. maddeleri gereği mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Olay günü saat 15:00 sıralarında, yerleşim yeri içi, 50 km hız sınırı olan, iki şeritli, iki yönlü 6.80 m şerit, 150 cm kaldırım olan toplam 9.80 m genişliğe sahip, düz, eğimsiz, asfalt yolda; sanığın idaresindeki beton mikser aracı ile inşaat alanı önündeki beton pompasına hazır beton döktüğü, beton döküm işi bittikten sonra duruş noktasından sola manevra ile dikkatsiz bir şekilde çıkması sonucu hareket halinde iken yolun solundan sağına geçmek üzere yolun ortasına kadar gelen yaya ...’a aracının sağ ön tampon kısmı ile sağ yaya kaldırımına 1.30 cm bitişik yol üzerinde çarptığı, çarpma ile yayanın yere zemin üzerine düşerek sürüklendiği, aracın çeker kısmındaki sağ ön tekekerlek ve arka mikser beton römork ağırlıklı çift tekerlekli baskı kısmı ile yayanın üzerinde bulunan siyah renkli kapüşonlu eşofmanın sırt kısmı üzerinde iz bırakacak şekilde omuz ve boyun kısımlarında geçme ve yer zemin üzerinde kısa fren izi bırakarak olay noktasının 14.50 m ilerisinde yayanın duruş nokta hizasında aracını durdurmak suretiyle yayanın ölümüne sebebiyet verdiği olayda; tali kusurlu olan sanığın cezalandırılmasına yönelik mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin mahkemece delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğüne, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine, sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında belirlenen 2 yıl süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında uygulama maddeleri tam olarak gösterilmeyerek CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması;
Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının paraya çevirmeye ilişkin 1 numaralı bendinin “üçüncü” paragrafının hükümden çıkarılarak yerine "TCK"nın 50/4. maddesi nazara alınarak sanığa hükmolunan uzun süreli hapis cezasının; sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre 5237 sayılı TCK"nın 50/1-a maddesi uyarınca ve TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 730 gün karşılığı adli para cezasına çevrilmesine, TCK’nın 52/2. maddesi gereğince bir günlüğü taktiren 20,00 TL üzerinden paraya çevrilerek sanığın 14.600.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.