2. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/4859 Karar No: 2019/2327
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/4859 Esas 2019/2327 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı kadın tarafından başlatılan boşanma davası, ilk derece mahkemesi tarafından reddedilmiş ancak davacı kadın istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi, davacı kadının istinaf talebini esastan reddetmiştir. Ancak yapılan yargılama ve toplanan delillerle, davalı erkeğin davacı kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığı ve tarafların yaklaşık 10 yıldır ayrı yaşadıkları tespit edilmiştir. Bu nedenle, boşanmaya karar vermek gerektiği ve davanın yetersiz gerekçeyle reddedildiği belirtilmiştir. Kararda, eşlerin birbirine sadık kalmak, yardımcı olmak ve birlikte yaşamak zorunda oldukları kanun maddesi (TMK m. 185/3) ve evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması durumunda boşanma davası açılabileceği kanun maddesi (TMK m. 166/1) açıklanmıştır.
2. Hukuk Dairesi 2018/4859 E. , 2019/2327 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesi, davacı kadın tarafından ikame olunan boşanma davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar vermiş, mahkemenin 10.02.2017 tarihli kararına karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, görevli ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 17.04.2018 tarih, 2017/1511 esas, 2018/532 karar sayılı kararıyla; davacı kadının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar (TMK m. 185/3). Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir (TMK m. 166/1). Somut olayda, yapılan yargılama ve toplanan delillerle, davalı erkeğin davacı kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığı ve tarafların yaklaşık 10 yıldır ayrı yaşadıkları anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2019 (Prş.)