4. Hukuk Dairesi 2019/2355 E. , 2019/4685 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ...Aktif Televizyon Prodüksiyon AŞ aleyhine 03/02/2016 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıya dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/06/2017 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 09/11/2017 günlü kararın Dairemizin 16/10/2018 gün 2018/145 Esas ve 2018/6253 karar sayılı ilamı ile kaldırlarak ilk derece mahkemesinin kararının bozulması ve dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin ardından yerel mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair 07/05/2019 günlü kararının Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ...Televizyon Prodüksiyon AŞ vekili ile katılma yoluyla asıl karar ve 29/05/2019 tarihli tavzih kararının Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava tarihi 03/02/2016 tarihi olduğu halde karar başlığında 14/02/2019 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiş bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Davalılardan ...’in tavzih kararına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Dosya kapsamından, davacı vekili tarafından 27/05/2019 günlü tavzih dilekçesi ile davalılar lehine hatalı olarak fazla vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle hüküm altına alınan vekalet ücretindeki maddi hatanın düzeltilmesi yönünde hükmün tavzihi istendiği; mahkemece, 29/05/2019 günlü tavzih kararı ile hükmün 8 nolu fıkrasının “Davalılar lehine belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” şeklinde düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 305. maddesinin 2. fıkrasında, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu yasal düzenleme uyarınca mahkemenin davacının tavzih talebi üzerine hüküm fıkrasında davalı taraf yararına hüküm altına alınan vekalet ücretinin tavzih kararı ile sınırlandırılması doğru değildir. Açıklanan nedenle, 29/05/2019 günlü tavzih kararının kaldırılmasına karar verilerek asıl kararın temyiz incelemesine geçilmiştir.
2-Tarafların asıl karara yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
3-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, televizyon yayını yoluyla özel hayatın gizliliğinin ihlali ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Karar gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10. maddesinde manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda ise, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği hükmü yer almaktadır.
Aynı Tarifenin 13. maddesinde de, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği ancak, hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece, dava kısmen kabul edildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin yukarıda anılan maddeleri gereğince kabul ve reddedilen miktarlar yönünden taraflar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalılar yararına nispi vekalet ücreti takdir edilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen tavzih kararının (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle kaldırılmasına, temyiz edilen asıl kararın yukarıda (3) numaralı bentte açıklanan nedenle, hüküm fıkrasının 8. bendinde yer alan "9.950,00 TL" ibaresinin çıkarılarak, yerine "2.725 TL" ibaresinin yazılmasına, davalıların tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davalılara yükletilmesine, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.