11. Hukuk Dairesi 2018/1449 E. , 2019/6938 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13/04/2017 tarih ve 2014/714 E. - 2017/450 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi"nce verilen 16/11/2017 tarih ve 2017/576 E. - 2017/587 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 05.11.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. .... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin İngiltere"de faaliyet gösteren Asos.com adlı firmaya ihraç edilmek üzere muhtelif tedarikçilerden sağlayıp davalı taşıyıcıya teslim ettiği malın davacı şirketin bilgisi ve talimatı dışında henüz herhangi bir gümrük işlemi yapılmamış, beyannamesi dahi açılmamış olduğu halde davalının yurt dışına çıkarttığını, usulsüz yapılan bu sevkiyata konu malların alıcısına teslim edilemediği için uzun bir süre sonra tekrar geri taşınmış ise de geri gelen malların modası geçtiği gibi kaçak statüsüne de girdiğinden müvekkilinin davalı taşıyıcının yaptığı hatadan dolayı zarar gördüğünü ileri sürerek ihracata konu malların bedeli olan 30.620,50 Sterlin karşılığı 107.909,70 TL"nin 18/02/2014"den itibaren işleyecek ticari faizi ile 30.000,00 TL itibar kaybı karşılığı manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı alıcı Asos firması tarafından davacı şirkete verilen tekstil ürünleri siparişinin taşınması işinin, yurtdışı acenteden gelen bilgilere göre davalı taşıyıcının..."de ihracata yönelik depolama yapılan antreposundan ifa edildiğini, davacının dava konusu tekstil ürünlerinin de ihracata yönelik mal depolanan..."deki antrepoya teslim edildiğini, bu antrepoya teslim edilen ürünlerin gümrük işlemlerinin davalı tarafından değil İhracatçı konumundaki davacının gümrükçüsü tarafından ifa edildiğini, davacının müvekkilinin farklı adresteki gümrüksüz deposu yerine ihracata hazır malları sevk ettiği..."deki depoya fazladan teslim ettiği malları taşımış olması yüzünden davalıya mesuliyet yükleyenemeyeceğini, kaldı ki sehven fazla miktarda taşınan malın alıcısı emrine teslim de edildiğini, ancak geri gönderildiğini, durumun her aşaması davacı şirkete bildirilmiş olduğu halde geri taşınan ve 25/06/2013"de Halkalı Gümrük Müdürlüğüne intikal eden malın davacı tarafından gümrükte takipsiz bırakıldığını, somut olayda davalıya yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı taşıyıcıya taşınmak üzere mühürlü konteynerlerle teslim edilen eşyalarda manifesto fazlası çıkan yük nedeniyle davalının sorumluluğunun doğmadığı, manifesto fazlası yükün Türkiye"ye geri taşınıp araçtan tahliye edilerek gümrükteki geçici depolama yerinde bizzat basiretsiz davranan davacı tarafından takipsiz bırakılarak tasfiye sürecine girip neticesinde satılmasında, yükü davalıya teslim eden davacı ihracatçının uğradığı zarardan dolayı davalı taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin istinaf başvurunun 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.