2. Hukuk Dairesi 2018/6602 E. , 2019/2319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 04/07/2018 gün ve 2016/21220-2018/8619 sayılı ilamıyla ilgili davacı kadın tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Mahkemece, davalı erkeğin boşanmaya sebep olan kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı kadın tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 04.07.2018 tarih 2016/21220 esas ve 2018/8619 karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı kadın tarafından Dairemiz onama ilamına karşı karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların 30.09.2012 tarihinde evlendikleri, bir banka şubesinde müdür olarak çalışan davalı kadının eşinin baskıcı davranışları sebebiyle 15.03.2013 tarihinde işinden ayrıldığı, davalı erkeğin kadının işi ile ilgili olarak “konsomatris gibi ona buna ziyarete gidiyorlar” diyerek aşağıladığı, 2014 yılının Haziran ayında Kıbrıs adasında bir türbe ziyareti sırasında başörtüsünü evde unutan kadına yönelik olarak “sonradan olma akıl ile bir yere kadar, iman zayıf olursa” şeklinde sözler söylediği, ...’a dönüşünü bildirmediği eşinin benim neden haberim yok demesi üzerine eşine “sana hesap mı vereceğim” dediği, 06.07.2014 tarihli son olayda ise kadının tanık Hakan’ı telefonla aradığı ve davalı erkeğin kendisini kovduğunu, üzerine yürüdüğünü, kendisini kilitlediği odanın kapısını kıracağını söylediği sırada bağırma seslerinin tanık tarafından duyulduğu, evlendikten sonra kadının giyim ve günlük yaşam tarzının eşinin baskısıyla değiştiği anlaşılmaktadır. Bu halde, davalı erkeğin aşağılama ve baskıya yönelik davranışlarının süreklilik gösterdiği de dikkate alındığında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK m. 166/1) karar verileceği yerde yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki; bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından, hükmün onanması doğru olmayıp, davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 04.07.2018 tarih 2016/21220 esas ve 2018/8619 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacının karar düzeltme isteğinin yukarıda gösterilen sebeple KABULÜNE, Dairemizin 04.07.2018 tarih, 2016/21220 esas ve 2018/8619 karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2019(Prş.)