14. Hukuk Dairesi 2018/5807 E. , 2019/1673 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.09.2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirası reddin iptali talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın hak düşürücü süreden reddine dair verilen 18.07.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahaline gönderilmesine dair verilen kararın davalı temyiz etmiştir. ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesince temyiz dilekçesinin reddine dair 03.08.2018 tarihli ara karar verilmiş olup bu ek kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Dava, mirası reddin iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı aleyhine ... 14. İcra Dairesinin 2015/21256 ve ... 18. İcra Dairesinin 2016/2625 sayılı dosyalarında icra takiplerinin olduğunu, davalının alacaklılarını zarara uğratmak maksadıyla tek mirasçısı olduğu dedesinin mirasını gerçek redde bulunduğunu, davalının çocuklarına velayeten ... 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/460 Esas sayılı dosyasından mirasçılık belgesi aldığını belirterek dava dışı Türk Ekonomi Bankası A.Ş’nin davalıya karşı ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/175 Esas sayılı dosyasında katılan davacı olarak yer almak istediklerini belirtmiştir.
Yerel mahkemece, davacının talebinin asli müdahillik olmadığını, müstakil bir dava niteliğinde olduğunu belirterek tefrik kararı vermiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, davanın altı aylık hak düşürücü sürenin sonrasında dava açıldığını, mirasın 22.04.2016’da reddedildiğini, davanın yeni esasa kayıt tarihi olan 17.11.2016 itibariyle açılmış sayılması gerektiğini, davacının alacağının davalının ve murisin verdiği ipotekle güvence altında olduğundan davayı açkata hukuki menfaatinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/175 Esas sayılı dosyasına sunulan katılma dilekçelerinin 30.09.2016 tarihinde Uyap üzerinden gönderildiğini, Uyap üzerinden gönderilen dilekçenin asli müdahil olarak gönderilmesine sistemin izin vermediğini, davacı ile davalı dışındaki taraf kaydı yapılmayan kimselerin dosyaya ilişkin ödemeleri de yapamadığını, müdahale talebine ilişkin dilekçenin, 30.09.2016 tarihinde taraflarınca Uyap üzerinden gönderildiğini, 12.10.2016 tarihinde mahkemece UYAP"a kaydedildiğini, 13.10.2016 tarihli ara karar evrakı oluşturulduğunu, taraflarına 04.11.2016 tarihinde tebliğ olan ara karar gereğince dava dilekçesinde asli/feri müdahil talebinde bulunduğu anlaşılmadığından bu konuda açıklama yapılmasının istenmesi üzerine süresinde beyanlarını verildiklerini ve harçların yatırıldığını, belirterek davanın 30.09.2016 tarihinde açıldığının kabulüyle hak düşürücü sürenin dolmadığını, davanın esasına girilmesi gerektiğini belirterek hükmü istinaf etmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/07/2017 tarih 2016/469 Esas, 2017/203 Karar sayılı kararının davanın esasına ilişkin delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle HMK"nin 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanin yeniden görülmesi için dosyanin mahkemesine iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK"nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir.
Yerel mahkemece, Bölge Adliye Mahkemesi bozma ilamından sonra dosya 2018/352 Esasına kaydedilmiştir.
Davalı Uyap üzerinden gönderdiği 03.08.2018 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinde bulunmuştur. Yerel mahkemece, 15.10.2018 tarihli ara kararla temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı 15.10.2018 tarihli temyiz talebinin reddine dair ara kararı temyiz etmiştir.
Somut olayda, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararın dayanağı ve sonucu itibariyle HMK"nin 353/1-a maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu maddede de açıkça belirtildiği üzere verilen karar kesin nitelikte olduğundan temyiz edilemez.
Ayrıca, yerel mahkemece temyiz talebinin reddine dair ara karar verilmiş olup bu karar HMK’nin 361. maddesinde düzenlenen temyiz yoluna başvurabilinen kararlar kapsamında da olmadığı anlaşıldığından, temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.