![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2017/6261
Karar No: 2021/3944
Karar Tarihi: 21.09.2021
Danıştay 8. Daire 2017/6261 Esas 2021/3944 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/6261
Karar No : 2021/3944
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Petrol Gıda Hayvan ve Tarım Ürünleri Mad. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü - ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Burdur ili, Çavdır ilçesi sınırları dahilinde ve davacı şirket uhdesinde bulunan ... sayılı IV. Grup (Krom) arama ruhsat sahasında, ön arama döneminde daimi nezaretçi ataması yapılmadan can ve mal güvenliği açısından basamaklandırma çalışmaları yapıldığından bahisle davacı şirketin 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca 30.000,00 TL idari para cezası ile cezalandırılması ve faaliyetin durdurulmasına ilişkin davalı idarenin ... tarih, ... sayılı işlemi ile bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı karar ile; davalı idarece dava konusu işlem tesis edilirken, öncelikle davacı şirketin genel arama dönemine geçebilmek için sunmak zorunda olduğu ön arama dönemi faaliyet raporunda yer verdiği basamak düzenleme çalışması yapıldığına ilişkin beyanının esas alındığı, diğer taraftan kendi görevlileri tarafından hazırlanan tetkik ve değerlendirme raporunda henüz teknik nezaretçi atanmadığına ilişkin tespit üzerine 3213 sayılı Kanun'un 31. maddesi uyarınca işlem tesis edildiği görülmekte, ancak mevzuatın açık hükmü gereği teknik nezaretçi atama zorunluluğu maden ruhsat sahasındaki işletme faaliyetlerine geçilmesi durumunda söz konusu olacağı, diğer bir ifade ile davacının faaliyetinin maden işletme faaliyeti olmadığı yani üretime yönelik hazırlık çalışmaları kapsamında değerlendirilemeyeceği, nitekim ön arama döneminden genel arama dönemine geçiş için başvurduğu açık olup, teknik nezaretçi atanmasını gerektiren faaliyet aşamasına geçtiğine yönelik herhangi bir tespitin de söz konusu olmadığı açık olduğundan, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; olayda, davacı tarafından söz konusu maden sahasında yapılan basamaklandırma çalışmalarının Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğinin 4. maddesinde tanımlanan maden arama faaliyetleri arasında olmadığı gibi Yönetmeliğin 34. maddesinde basamak yüksekliği ve basamak genişliği nedeniyle can ve mal güvenliği açısından tehlikeli bir durum oluşabileceğinin belirtildiği ve bu faaliyetin işletmede hazırlık veya üretim faaliyetleri arasında gösterildiği, bu durumda, davacı tarafından söz konusu maden arama maden işletme faaliyeti kapsamında çalışma yapılmasına rağmen gerekli teknik nezaretçi istihdam şartının sağlanmaması nedeniyle 3213 sayılı Kanununun 31. maddesi uyarınca 30.000,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ve söz konusu sahada faaliyetinin durdurulmasına ilişkin işlem ile bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki Mahkeme kararında da hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İhale ile alınan maden arama ruhsatlı sahanın içinin molozlarla dolu olduğu, insan sağlığı için tehlike oluşturduğu için teraslama çalışması yapıldığı, bu faaliyetin üretim faaliyeti olmadığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğünün ocakta herhangi bir emniyet tedbiri almadan ihale yaptığı ve arama ruhsatı verdiği, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 31. maddesine göre arama ruhsatı safhasındaki arama faaliyetlerinde daimi mühendis atama zorunluluğu bulunmadığı gibi sahada yapılan faaliyetin arama faaliyeti olduğu belirtilerek dava konusu işlem ile temyize konu kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, söz konusu sahada önceki dönemlerde bakır ve krom üretimi yapıldığı ve bakır üretimi için küçük çaplı ocak açıldığı, davacı tarafından ifade edildiği şekilde 40 metre basamak yüksekliği ve 90 derece açıya sahip basamaklandırma çalışmasının bir maden mühendisi nezaretinde yapılması gerektiği, sahada yapılan faaliyetin arama faaliyeti olarak değil işletme faaliyeti olarak üretime yönelik hazırlık çalışması olduğu ve yapılan işlemde hukuka aykırı bir durum olmadığı, sahada yapılan basamaklandırma çalışmasının şüphesiz üretime hazırlık işlemi olduğu ve can ve mal güvenliği için daimi nezaretçi gözetiminde yapılmasının zaruri olduğu, dava konusu işlem ile temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü ile, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin davacı şirkete 30.000,00 TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin kısmının bozulması, usul ve yasaya uygun olan faaliyetin durdurulmasına ilişkin kısmının ise onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 703 sayılı K.H.K. ile 3213 sayılı Maden Kanunu'na eklenen Geçici 33. madde ve 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 766. maddesi uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hasım mevkiiden çıkarılıp Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü hasım mevkiine alınarak işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, dava konusu işlemin faaliyetin durdurulmasına ilişkin kısmının esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğu ile, davacı şirketin 30.000,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kısmının ise oyçokluğu ile ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 21/09/2021 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Dava, Burdur ili, Çavdır ilçesi sınırları dahilinde ve davacı şirket uhdesinde bulunan ... sayılı IV. Grup (Krom) arama ruhsat sahasında, ön arama döneminde daimi nezaretçi ataması yapılmadan can ve mal güvenliği açısından basamaklandırma çalışmaları yapıldığından bahisle davacı şirketin 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca 30.000,00 TL idari para cezası ile cezalandırılması ve faaliyetin durdurulmasına ilişkin davalı idarenin ... tarih, ... sayılı işlemi ile bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, teknik nezaretçi atanmasını gerektiren faaliyet aşamasına geçtiğine yönelik herhangi bir tespitin de söz konusu olmadığı açık olduğundan, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de; temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ile, davacı tarafından söz konusu maden sahasında yapılan basamaklandırma çalışmalarının maden arama faaliyetleri arasında olmadığı gibi Yönetmeliğin 34. maddesinde basamak yüksekliği ve basamak genişliği nedeniyle can ve mal güvenliği açısından tehlikeli bir durum oluşabileceğinin belirtildiği ve bu faaliyetin işletmede hazırlık veya üretim faaliyetleri arasında gösterildiği, bu durumda, davacı tarafından söz konusu maden arama maden işletme faaliyeti kapsamında çalışma yapılmasına rağmen gerekli teknik nezaretçi istihdam şartının sağlanmaması nedeniyle dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık, aksi yöndeki Mahkeme kararında da hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde; "Arama Ruhsatı: Belirli bir alanda maden arama faaliyetlerinde bulunulabilmesi için verilen yetki belgesi. İşletme Ruhsatı: İşletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi için verilen yetki belgesi. İşletme İzni: Bir madenin işletmeye alınabilmesi için izin. Nezaret: İşletmelerin tekniğine ve emniyet nizamnamelerine uygun olarak yürütülmesinin kontrolü. Nezaretçi: İşletmelerin teknik ve emniyet yönünden nezaretini yapan sorumlu ve yetkili maden mühendisi. Ön Arama Faaliyet Raporu: Ön arama döneminde maden arama projesinde belirtilen madene yönelik elde edilen veriler doğrultusunda tenör/kalite tahminini içeren kaynak raporu.Daimi Nezaretçi: İşletmede daimi olarak istihdam edilen maden mühendisi" şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Kanun'un 31. maddesinde ise; "Kaynak tuzlaları hariç olmak üzere maden ruhsat sahalarındaki işletme faaliyetleri, maden mühendisi nezaretinde yapılır. Maden ruhsat sahalarındaki işletme faaliyetlerinde asgari bir maden mühendisi daimi olmak üzere, işletme tekniği, büyüklüğü ve yapısal durumu göz önüne alınarak diğer meslek disiplinlerinden mühendis istihdam edilmesi zorunludur. Daimi nezaretçi ile vardiyalı çalışan işletmelerde işletmenin büyüklüğü ve niteliği esas alınarak her vardiyada zorunlu olarak istihdam edilecek maden mühendisi ve görevlendirilecek diğer mühendislerin görev, yetki ve sorumlulukları,
atanma usul ve esasları, eğitimi, çalışma usul ve esasları Bakanlıkça yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. Birinci fıkrada belirtilen istihdam şartlarını sağlamadan maden işletme faaliyetinde bulunulması hâlinde 30.000 TL idari para cezası uygulanarak maden işletme faaliyetleri durdurulur. İstihdam şartlarının sağlanması hâlinde faaliyete izin verilir." hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğinin 4. maddesinde; "Maden arama faaliyetleri: Jeolojik prospeksiyon, jeoloji haritası yapımı, numune alma, jeofizik araştırma, jeoteknik etütler ile üretime yönelik olmayan sondaj, galeri sürme, yarma ve kuyu açma gibi faaliyetleri içerdiği, Maden işletme faaliyetleri: Üretime yönelik hazırlık çalışmaları ve üretim yapılması için gerekli faaliyetleri içerdiği hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Yönetmeliğin "İşletme Ruhsatları ve İşletme İzinleri" başlıklı Beşinci Bölümünde yer alan "Madenin işletmeye alınması" başlıklı 30. maddesinde; "İşletme izninin verildiği tarihten itibaren bir yıllık süre içinde ruhsat sahibi madeni işletme almak zorundadır.
İşletme projesinde beyan edildiği şekilde üretimin veya üretime yönelik hazırlık çalışmalarının, tesis ve altyapı tesislerinin yapılması madenin işletmeye alınması sayılır." düzenlemesi yer almıştır.
Dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından Burdur ili, Çavdır ilçesi hudutları dahilinde ... sayılı IV. Grup (Krom) arama ruhsat sahası ile ilgili olarak ön arama faaliyet raporu verilerek genel aramaya geçiş talebinde bulunulduğu, ön arama faaliyet raporunda yer alan beyanların kontrolü için Maden İşleri Genel Müdürlüğünce ruhsat sahasına mahallinde tetkik heyeti görevlendirildiği, hazırlanan heyet raporu ve faaliyet raporunun incelenmesi sonucunda ön arama döneminde daimi nezaretçi ataması yapılmadan can ve mal güvenliği açısından basamaklandırma çalışmaları yapılması nedeniyle idari para ezası uygulandığı ve teknik nezaretçi atanana kadar faaliyetlerin durdurulması kararı alındığı, söz konusu cezaya ve faaliyetin durdurulması kararına karşı davacı tarafından itiraz edildiği, itirazın reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki mevzuatın değerlendirilmesinden, maden işletme faaliyetlerinin üretime yönelik hazırlık çalışmaları ve üretim yapılması için gerekli faaliyetler olarak tanımlandığı, işletme faaliyetlerinin ise işletme izni alındıktan sonra madenin işletmeye alınması suretiyle başlayabileceği, teknik nezaretçi atama zorunluluğunun maden ruhsatlı sahalarda işletme faaliyetlerinin başladığı andan itibaren geçerli olduğu başka bir deyişle işletme izni alındıktan sonra madenin işletmeye alınması ile başlanan işletme faaliyetlerinin maden mühendisi nezaretinde yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Olayda ise; davacı şirketin söz konusu alanda ön arama dönemini tamamladığı ve ön arama faaliyet raporunu idareye sunarak genel arama dönemine geçmek için müracaatta bulunduğu, yapılan müracaat üzerine davalı idare görevlilerince 02/11/2015 tarihli
'Mahallinde Tetkik ve Değerlendirme Raporu' hazırlandığı, söz konusu raporda özetle; saha ile ilgili teknik bilgiler kısmında, henüz işletme projesi oluşturulmadığı, arama ve rezerv tespit faaliyetlerinin devam ettiği, ocaktaki işletmeye ilişkin bilgi konusunda ise henüz işletme aşamasına geçilmediği tespitinin yapıldığı, faaliyete ilişkin tespitler kısmında ise, sahadaki arama faaliyetlerinin devam ettiği, çalışan personel sayısı kısmına ise sahada faaliyet olmadığı, tetkike ilişkin tespitler ile teknik ve mali konulara ilişkin görüşler kısmında ise, saha alanı dahilinde yapılan jeolojik etüdlerde ve Y:742717-X:4117580 koordinatında eskiden açılan ocakta işyeri emniyeti ile ilgili kademeler oluşturularak ocağın içindeki pasalar temizlenerek cevherleşmenin ortaya çıkarılması için çalışmalar yapıldığı, ön arama dönemi faaliyet raporunda da belirtildiği gibi yaklaşık 25.000 m3 harfiyat çalışması yapıldığı, sahada üretime yönelik herhangi bir faaliyet gözlenmediği ve stok olmadığı hususlarının rapor edildiği, ardından davalı idare yetkililerince heyet tespitleri ve faaliyet raporunda yapılan incelemeler sonucunda, Maden Kanunu'nun 31. maddesi gereği teknik nezaretçi ataması bulunmadan basamak oluşturulması nedeniyle 30.000 TL idari para cezası uygulanmasına ve sahadaki faaliyetlerin teknik nezaretçi atanana kadar durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, arama ruhsat döneminde bulunan davacı şirket tarafından gerçekleştirilen basamaklandırma çalışmasının arama faaliyeti kapsamında olmadığı, üretim faaliyeti kapsamında olduğu açık ise de, davalı idarece arama ruhsat döneminde arama ruhsatına aykırı faaliyetin durdurulması yönünde işlem tesis edebileceği hususunda tereddüt bulunmamakla birlikte, daimi nezaretçi atama zorunluluğu bulunmayan bir dönem olan arama ruhsat döneminde bulunan davacı şirkete Maden Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca 30.000,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ve bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının davacı şirkete Maden Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca 30.000,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına yönelik kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının davacı şirketin 30.000,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kısmının bozulması gerektiği görüşü ile aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.