11. Hukuk Dairesi 2018/1411 E. , 2019/6935 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/02/2017 tarih ve 2014/867 E.- 2017/161 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 11/01/2018 tarih ve 2017/800 E.- 2018/29 K. sayılı kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar Polar Finance Yatırım Danışmanlığı A.Ş ve ... vekili ile katılma yoluyla davalı Yemekhane Yiyecek ve İçecek Hizm. San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 05.11.2019 günü hazır bulunan davacılar vekili Av....ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı Yemekhane Ltd. Şti. arasında 03/09/2012 tarihinde hisse devir anlaşması imzalandığını, bu anlaşma kapsamında davacıların diğer davalı İstanbul Lezzet ve Sunum Akademisi Eğitim Turizm ve Dan. San. ve Dış Tic. A.Ş"de sahip oldukları hisselerinin tamamını davalı Yemekhane Ltd. Şti."ye devrettiğini, devir sözleşmesi ile hisse devir tarihinden itibaren 30 günlük sürede genel kurulun toplanarak ibra kararı alınacağının, aksi takdirde cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak süresinde ibra kararı alınmadığını, anlaşmada belirtilen süre geçtikten sonra yapılan genel kurul ile eksikliklerin tamamlanmaya çalışılmasının da davalıları hukuki sorumluluktan kurtarmayacağını ileri sürerek, 1.000.000.- TL tutarındaki cezai şartın 06/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davacıların ibra taahhüdünün yerine getirildiğini, hisse devir sözleşmesi tarihinden 10 gün sonra 13 Eylül 2012 tarihli olağanüstü genel kurul ile davacıların ibrasının usulüne uygun gerçekleştirildiğini, 12 Ekim 2012 tarihli genel kurulda da yine davacıların ibrası yönünde karar alındığını, yönetim kurulu üyelerinin belirli bir yıldaki faaliyetlerinin ibrasının ancak o yılın tamamlanmasına müteakip hazırlanacak bilanço ve yıllık faaliyet raporlarının tamamlanması ile mümkün olabileceğini, davacıların cezai şart istemesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davacıların geç ibrası sebebiyle zarara uğramadıklarını, zarar tehlikesi altında da bulunmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, ibranın 2011 yılı çalışmalarından dolayı bir aylık süre içesinde yapıldığı, 01/01/2012-03/09/2012 tarihleri arasında mali ve idari işlemlerdeki ibra yönünden ise 2012 yılı bilançosu onaylanmadan ve tamamlanmadan faaliyet raporu ve bilançolar tamamlanıp genel kurulda müzakereye açılarak oylanmadan ibra kararının verilmesine hukuken imkan bulunmadığı, TTK"nın 644 ve 420. maddelerinde ibra kararının düzenlediği, hesap dönemi sona ermeden 03/09/2012 tarihine kadar olan işlemler nedeniyle davacıların ibra edilmelerine dayalı olarak sözleşmeye konulan ceza i şartın geçersiz olduğu, İstanbul Lezzet ve Sunum Akademisi Eğ. Tur. ve Dan. San. ve Dış Tic. A.Ş"nin 2011 yılında kurulduğu, davacıların da bu şirketin kurucu ortak ve kurucu yönetim kurulu üyeleri olduğu, devir sözleşmesinde öngörülen ibra edilmeme halinde ceza i şart ödeneceğine ilişkin düzenlemenin aynı zamanda kurucu ortak ve kurucu yönetim kurulu üyeleri olan davacıların kuruluştan kaynaklı ibralarını da kapsadığı, sözleşmenin bu hükmünün, TTK"nın 559. maddesindeki emredici nitelikte olan düzenlemeye aykırılık teşkil ettiği, kanunun açık emredici hükmüne aykırı olan cezai şart düzenlemesinin bu sebeple geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacılar Polar Finansce Yatırım Dan. A.Ş ve ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacılardan ... davasından feragat etmesine rağmen bu davalı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken diğer davalılar ile birlikte davanın esastan reddine dair verilen karar usule uygun olmasa da bunun sonuca etkili olmadığı, somut olayda, yönetim kurulu üyelerinin ve şirket müdürlerinin mali ve idari işlemler nedeniyle ibralarının şart koşulduğu, genel kurulda alınan kararlar ile de davacıların mali ve idari işlemleri nedeniyle ibraları yönünde karar alındığı, ibra kararlarının şirketin kuruluşundan sonraki işlemleri ilgilendirdiği, dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmenin 5.2. maddesinin TTK"nın 559. maddesindeki kanunun emredici hükmüne aykırılık teşkil etmediğinden ilk derece mahkemesinin bu gerekçesinin yerinde olmadığı, ibranın sonraki hesap döneminin ilk üç ayında toplanan olağan genel kurul toplantısında alınabileceği, bunun dışında ibra kararı alınmasının mümkün olmadığı, bu sebeple sözleşmede belirlenen 30 günlük sürenin geçersiz olduğu yönündeki gerekçesinin de yerinde olmadığı, 2011 yılı için ibra kararının alındığı, 01/01/2012 tarihinden hisse devir tarihi olan 03/09/2012 tarihine kadarki işlemlerden dolayı da aynı sürede ibra kararı alınacağına dair davalıları sınırlayan net bir taahhüdün sözleşmede yer almadığı, bu durumda davalı tarafın süresinde ibra kararını aldığının kabulünün gerektiği, sözleşmede açık bir yükümlülük bulunmamasına rağmen, 2012 yılı için dönem sonunu beklemeden olağanüstü toplanarak 2012 yılı için de ibra kararının alındığı, ibranın, dönem sonunda toplanacak genel kurulda yapılacağı, davalı tarafın olağan genel kurulunda davacıları ilgili dönem için süresinde ibra ettiği, davalı tarafın, olağanüstü genel kurul yaparak, ara dönem için ibra kararı almak konusunda sözleşmede açık bir taahhüdünün olmadığı, bu nedenle davanın reddi kararının sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle, HMK"nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, davacılar Polar Finansce Yatırım Dan. A.Ş ve ... vekili ve katılma yoluyla davalı Yemekhane Yiyecek Ve İçecek Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dava, anonim şirket hisse devir sözleşmesine dayalı cezai şart istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesi"nce yukarıda da özetlendiği şekilde, ilk derece mahkemesinin gerekçelerinin yerinde olmadığı belirtilmiş ancak davanın reddi kararının sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle “HMK"nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacılar Polar Finansce Yatırım Dan. A.Ş ve ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,” karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.2 madde hükmü uyarınca, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Bu suretle, Bölge Adliye Mahkemesince anılan husus nazara alınmaksızın yani yerel mahkeme hükmü kaldırılıp yeniden esas hakkında karar verilmeden yazılı şekilde ilk derece mahkemesinin gerekçesi değiştirilmek suretiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacılar Polar Finansce Yatırım Dan. A.Ş ve ... vekili ile davalı Yemekhane Yiyecek Ve İçecek Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin katılma yoluyla yaptığı temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın re"sen BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar Polar Finansce Yatırım Dan. A.Ş ve ... vekili ile davalı Yemekhane Yiyecek Ve İçecek Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin katılma yoluyla yaptığı temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.