20. Ceza Dairesi 2018/4738 E. , 2019/1449 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2016 tarihli ve 2016/293 esas, 2016/447 sayılı kararının kesinleşmesi sonrasında sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığından bahisle açılan kamu davasının düşürülmesine dair Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/07/2017 tarihli ve 2016/293 esas, 2016/447 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 29/06/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 20.02.2011 tarihinde işlediği “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 25/02/2011 tarihli, 2011/1872 esas ve 2011/908 nolu iddianame ile kamu davası açıldığı, Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 10.06.2011 tarihli, 2011/171 esas ve 2011/513 sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, temyiz edilmeyen kararın 08.07.2011 tarihinde kesinleştiği,
2- Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın, gereğinin ifası için 12.07.2011 tarihinde Denizli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 20.10.2011 tarihli yazısında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlandığı, sanığın idrarının pozitif olması nedeniyle uyarıldığı ancak süresinde müracaat olmaması nedeniyle dosyasının kapatılarak Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
3- Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 12.04.2012 tarihli, 2011/171 esas ve 2011/513 sayılı kararı ile 10 ay hapis cezası verildiği ve temyiz edilen kararın Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 24.02.2016 tarihli, 2015/15019 esas ve 2016/1820 sayılı kararı ile bozulduğu,
4- Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.05.2016 tarihli, 2016/293 esas ve 2016/447 sayılı kararı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
5- Fethiye Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 30.06.2017 tarihli yazısında; tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanan sanığın tedavisini 24.06.2017 tarihinde tamamlandığı gerekçesiyle dosyası kapatılarak Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2016 tarihli ve 2016/293 esas, 2016/447 sayılı kararının kesinleşmesi
sonrasında sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığından bahisle açılan kamu davasının düşürülmesine dair Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/07/2017 tarihli ve 2016/293 esas, 2016/447 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2016 tarihli kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş bulunulması karşısında, kurulan hükmün henüz hukukî bir sonuç doğurmadığı, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesine karar verileceği, sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi hâlinde ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi uyarınca mahkemece geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verileceği gözetilmeden, söz konusu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın itiraz edilmeksizin kesinleşmesi sonrası, dosyanın re"sen ele alınarak sanık hakkında Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2016 tarihli kararı ile 5237 sayılı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği ve sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranarak başarı ile sonuçlandırdığı anlaşıldığından bahisle, sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir’ denilerek Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/07/2017 tarihli ve 2016/293 esas, 2016/447 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Dosya kapsamına göre, her ne kadar Mahkemesince sanık hakkında verilen hapis cezasına ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5237 sayılı Kanun"un 191/3. maddesi gereğince 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verilmiş ise de:
5237 sayılı Kanun"un 191/2-3. maddesinde yer alan, “(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.” şeklindeki hükümlerde soruşturma aşamasına ilişkin kamu davasının ertelenmesi ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin düzenlendiği bununla birlikte hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin herhangi bir düzenleme içermediği,
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenlemenin suç tarihi 2011 olan ve kovuşturmanın devam ettiği somut olayımızda uygulama alanı bulduğu,
5237 sayılı Kanun"un 191/9. maddesinde yer alan, “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.” şeklindeki hükmü ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçuna
ilişkin verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği,
5271 sayılı Kanun"un 231/8. maddesinde yer alan, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. (Ek cümle: 28/6/2014 YT-6545/72 md.) Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;
a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,
b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine,
karar verilebilir. ” şeklindeki düzenleme ile denetim süresinin 5 yıl olarak yukarıda belirtilen denetimli serbestlik tedbirlerinin düzenlendiği gözetilmeden, ayrıca sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince 1 yıl denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına ve tedbir kararına uygun davrandığından bahisle düşme kararı verilmesinde, isabet görülmemiştir.
D-Karar:
Açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden;
Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/07/2017 tarihli ve 2016/293 esas, 2016/447 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası ile 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.