Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2777
Karar No: 2019/4677
Karar Tarihi: 16.10.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2777 Esas 2019/4677 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/2777 E.  ,  2019/4677 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 17/01/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/05/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve davalı ... vekili Avukat ... ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; yayın ve eser sahibi olan davalıların çalıştığı...t Gazetesi’nin 08/01/2013 tarihli nüshasında yayınlanan “..."de örtü düşmanlığı” başlıklı haberde davacı ... hakkında gerçek dışı ve hakaret içeren sözlerle müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili ve davalı ..., davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; dava konusu haber içeriğinde "ilimden başka her işle uğraşan ... Üniversitesi şimdi de başörtüsü düşmanlığına soyundu", "final sınavını yapan ... Gazetesi yazarlarından Yard. Doç. Dr.... sorduğu sorularla başörtüsü düşmanlığı yaptı", "Çekiç bulduğu her fırsatta başörtüsü aleyhine üniversite gençliğine propaganda yaparken, ilimden başka her işle uğraşan ... Üniversitesi ise buna zemin hazırlıyor.", "... Üniversitesi bilimsel alanda ise nal topluyor" şeklinde ifadelere yer verildiği, bu ifadelerin, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) ve Anayasa Mahkemesine (AYM) göre ifade özgürlüğü, demokratik toplumun temelini oluşturan ana unsurlardan olup, sadece toplum tarafından kabul gören, zararsız veya ilgisiz kabul edilen bilgi ve fikirler için değil incitici, şok edici ya da endişelendirici bilgi ve düşünceler için de geçerlidir. İfade özgürlüğü, yokluğu hâlinde demokratik bir toplumdan söz edemeyeceğimiz çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin bir gereğidir (AİHM: Handyside/Birleşik Krallık, B. No: 5493/72, 7/12/1976, par.49; ./... (No:2), B. No: 40660/08 ve 60641/08, 7/2/2012,
    par.101); (AYM: Medya Gündem Dijital Yayıncılık Ticaret A.Ş, B. No: 2013/2623, 11/11/2015, par.31 [G.K.]; D.Ö, B. No: 2014/1291, 13/10/2016, par.56 [G.K.]; ...., B. No: 2014/4548, 5/12/2017, par.18; Kemal Kılıçdaroğlu (3), B. No: 2015/1220, 18/7/2018, par.28).
    Anayasa’nın 28. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca basın özgürlüğünün sınırlanmasında ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasına ilişkin hükümler uygulanır. Bu anlamda basın özgürlüğü, ifade özgürlüğünün farklı bir görünümü olarak karşımıza çıkar. Anayasa Mahkemesi pek çok kararında, ifade özgürlüğünün özel güvencelere bağlanmış şekli olan ve Anayasa"nın 28. maddesinde düzenlenen basın özgürlüğünün, demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden olup, bireylerin gelişmesi ve toplumun ilerlemesi bakımından gerekli temel şartlardan birini oluşturduğunu ifade etmiştir (AYM;... ... [GK], B. No: 2013/9343, 4/6/2015, par.69;... [GK], B. No: 2014/12151, 4/6/2015, par.34-36; ... ve Diğerleri, B. No: 2015/11961, 11/6/2018, par.40). Bu bağlamda ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğü demokrasinin işleyişi için hayati önemdedir (Bekir Coşkun, par.34-36 ). Basın özgürlüğünün kamuoyuna çeşitli fikir ve tutumların iletilmesi ve bunlara dair bir kanaat oluşturması bakımından en etkili araçlardan birini oluşturduğu açıktır (AYM; ...(2), B. No: 2013/5574, 30/6/2014, par.63).
    Ancak belirtmek gerekir ki basın özgürlüğü sınırsız değildir. Anayasa"nın 17. maddesi gereğince, bireyin manevi varlığının bir parçası olan şeref ve itibara üçüncü kişilerin saldırılarını önlemek de yargı mercilerinin görevleri arasındadır. Mahkemeler, Anayasa"nın 17. maddesi gereğince kişilik haklarını korurken aynı zamanda Anayasa"nın 26. ve 28. maddeleri gereğince ifade ve basın özgürlüklerinin gerçek ve etkili bir biçimde korunmasını sağlama yükümlülüğü sebebiyle yarışan haklar arasında adil bir denge kurmak zorundadır. Bu denge kurulurken Anayasa’nın 13. maddesi kapsamında hakkın özüne dokunulmamalı, demokratik toplum düzeninin gerekleri ve sınırlama amacı ile aracı arasındaki ölçü gözetilmelidir (AYM; ..., B. No: 2012/1184, 16/7/2014, par.43). Bu anlamda, mahkemece dayanılan gerekçelerin, ifade özgürlüğünü kısıtlama bakımından “demokratik toplum düzeninin gerekleri” ve “ölçülülük” ilkelerine uygun olduğunu inandırıcı bir şekilde ortaya koyup koyamadığı denetlenmelidir. Mahkeme, düşüncelerin açıklanması ve yayılmasına yönelik olarak tazminata karar verirken düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün kullanılmasından kaynaklanan yarardan çok daha ağır basan, korunması gereken bir yararın varlığını somut olgulara dayanarak göstermelidir (AYM.... No: 2012/1272, 4/12/2013, par.114).
    Mahkemeler, yarışan haklar arasında dengeleme yaparken; yayında kamu yararı bulunmasına, kamusal yarara dair bir tartışmaya katkı sağlamasına, toplumsal ilginin varlığına ve konunun güncel olmasına, haber veya makalenin konusu ile yayımlanma şartlarına, bunlarda kullanılan ifadelerin türüne, yayının içeriğine, şekli ve sonuçlarına, habere yönelik kısıtlamaların niteliğine ve kapsamına, haberde yer alan ifadelerin kim tarafından dile getirildiğine, hedef alınan kişinin kim olduğuna ve tanınırlık derecesi ile ilgili kişinin önceki davranışlarına dikkat etmelidir (AYM; ... ve Diğerleri, par.47).
    Somut olaya gelince; ... Üniversitesi İletişim Fakültesinde Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersini veren ve aynı Üniversite bünyesindeki Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölüm Başkanı ve Atatürk Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü olan Yard. Doç. Dr....’in, 04/01/2013 tarihinde yaptığı final sınavında, “Laik sistem bireyi özgürleştiren bir sistem olduğuna göre, öğrencilerin başörtüsüne neden karışır?” şeklinde
    soru sorup “Kamusal alanda kamunun kuralları geçerlidir ve herkes o kurallara uymak zorundadır.” seçeneğini doğru cevap olarak gösterdiği, bu hususun ... Gazetesi’nin 08/01/2013 tarihli nüshasında “...’de Örtü Düşmanlığı” başlığı altında habere konu edildiği anlaşılmaktadır.
    Nitekim Anayasa Mahkemesi, değişik tarihlerde vermiş olduğu kararlarında, konunun din ve vicdan özgürlüğü kapsamında ele alınması gerekliliğini ve zorunluluğunu istikrarlı bir biçimde vurgulamış, kamusal alanlarda başörtüsü kullanımının hukuki altyapısını kesin ve açık bir biçimde belirlemiştir. Mahkeme; 25/06/2014 tarihli ve 2014/256 sayılı ... (par. 74-76), 20/05/2015 tarihli ve 2013/7443 sayılı... (par. 62) ve 22/11/2018 tarih ve 2015/269 sayılı Sara Akgül (par. 96) kararlarında kadınların İslam dininin bir emri olduğu inancıyla başörtüsü kullanmalarının Anayasa"nın 24. maddesi kapsamında değerlendirilebilecek bir konu olduğunu ve dini inanç gereği başörtüsü kullanma hakkının yeri ve tarzı konusunda sınırlama getiren kamu gücü işlem ve eylemlerinin kişinin dinini açığa vurma hakkına bir müdahale teşkil ettiğini kabul etmiştir.
    Anayasa Mahkemesine göre; kişinin dinini seçme hakkı ile din, inanç ve düşüncelerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlanamaması, bunlardan dolayı kınanamaması, baskı altında tutulamaması ile devletin belirli bir dini veya inancı kişilere dayatmamasını ifade eden din özgürlüğünün içsel alanı demokratik, laik bir hukuk devletinde kanun koyucunun her türlü etkisinin dışındadır. … Anayasa"nın 15. maddesinde savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde dahi kimsenin din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağı ve bunlardan dolayı suçlanamayacağı açıkça belirtilmiştir (..., § 58;..., § 50). Öte yandan Devlet, din özgürlüğünün gerçekleşebileceği ortamı hazırlamak için gerekli önlemleri almak zorundadır. (AYM, E.2012/65, K.2012/128, 20/9/2012; ..., § 137;..., § 85).
    Somut davada göz önünde bulundurulması gereken ilk husus, davacının konumudur. Davacı Üniversite, bünyesinde görev alan öğretim üyesinin final sınavında öğrencilere sorduğu soru ve cevabı ile güncel konunun tarafı hâline gelmiştir. Öte yandan, akademik özgürlüğün ve serbest tartışma ortamının merkezinde bulunması gereken Üniversite, hem din ve vicdan özgürlüğünün hem de ifade ve basın özgürlüğünün azami ölçüde korunduğu alanlar olmak zorundadır. Bu sebeple kendisine yönelen bir yayında basın özgürlüğüne getirilen kısıtlama, eğer bir akademisyenin final sınavındaki yaklaşımına yönelik ise kişilik haklarının saldırıya uğradığına ilişkin iddianın, çok daha sıkı bir denetimden geçirilmesi gerekir.
    Somut davada göz önünde tutulması gereken ikinci husus ise davalı gazetecinin haberinde dile getirdiği iddiaların kamusal çıkarla ilgili olmasıdır. Gerçekten, başörtüsünün kamusal alanlarda kullanılması ile ilgili bir konunun gündeme taşınması toplumu yakından ilgilendiren bir meseledir. Böyle bir gerçeğin basın elemanlarınca takip ve haber yapılmasından daha doğal bir şey olamaz.
    Somut davada göz önünde bulundurulması gereken üçüncü husus ise dava konusu yayında, maddi vakıaya yer verilirken kaba, incitici, aşağılayıcı veya küçük düşürücü bir dil kullanılmamış olmasıdır. Yayında, davacı Üniversitenin şeref ve itibarını hedef almaksızın,
    ancak bilimsel çalışmalardaki sıralamasına ilişkin objektif verilerle birlikte rahatsız edici bir üslup kullanılmaksızın haberin sunulduğu anlaşılmaktadır.
    Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; söz konusu yayın, ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığından ve davacı Üniversitenin şeref ve itibarına yönelik saldırı olarak değerlendirilmesi mümkün görülmediğinden davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalı ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/10/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY YAZISI

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz. 16/10/2019













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi