Esas No: 2020/1546
Karar No: 2021/4329
Karar Tarihi: 21.09.2021
Danıştay 4. Daire 2020/1546 Esas 2021/4329 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1546
Karar No : 2021/4329
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yedek Par. İş Mak. İml. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından 2015/8 dönemine ilişkin ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamesi ile 330.004 TL indirim tutarından mahrum bırakılmasına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen temyize konu kararda; mahkemelerince verilen 20/09/2019 tarihli ara kararına davalı idarece verilen cevap ve eklerinden davacının 2015 hesap ve işlemlerinin … tarih ve … sayılı vergi tekniği Raporuna dayanılarak sahte belge kullanma yönünden incelendiği, … tarih ve … sayılı vergi İnceleme Raporunun düzenlendiği, rapora istinaden Mahkemelerinin kararından sonra dava konusu 2015/08. döneme ilişkin 330.004,91- TL katma değer vergisi indirim tutarı da reddedilmek suretiyle 2015/08 dönemi dahil olmak üzere 2015/03,04,05 dönemlerine ilişkin cezalı katma değer vergisinin tarh edilerek davacıya tebliği üzerine ... Vergi Mahkemesi'nin …,…,… ve … Esas sayılı dosyalarında açılan davalardan, verilen kararlara karşı istinaf yoluna gidildiği, dava konusu vergilerin terkin edilmesi nedeniyle ihtirazi kayıtla verilen 2015/08. döneme ilişkin katma değer vergisi beyannamesi ile 330.004,91-TL indirim tutarından mahrum bırakılmalarına ilişkin işleminin kaldırıldığı, davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından işin esasının incelenmesi olanağı kalmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının sahte fatura kullandığı, katma değer vergilerinin hazineye intikal etmemiş olduğu bu yüzden indirim konusu yapılamayacağı, idare tarafından yapılan işlemlerin yasalara ve usule uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının eylemli ısrar niteliğinde olduğu ve incelenmesi için Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'na gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 378. maddesinin ikinci fıkrasında, mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin (4) numaralı fıkrasında da, ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemler ile tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davaların tahsil işlemini durdurmayacağı, bunlar hakkında yürütmenin durdurulmasının istenebileceği kuralına yer verilmiştir.
Vergi dairesince beyanların düzeltilmesine yönelik olarak mükellefe gönderilen yazı üzerine, ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamelerine istinaden yapılan vergi tarhiyatlarına ve kesilen cezalara karşı açılan davaların esası incelenmeden reddedilmeleri nedeniyle yapılan bireysel başvurularda Anayasa Mahkemes'inin 27/02/2019 tarih ve Başvuru No: 2015/15100 sayılı kararı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Her ne kadar, Mahkemece, Danıştay Dördüncü Dairesinin bozma kararına uyularak yeniden yapılan inceleme sonucunda karar verilmiş ise de; Anayasa Mahkemesi'nin sözü edilen ihlal kararı üzerine Danıştay Dördüncü Dairesinin bu konudaki içtihat değişikliği gözetildiğinde, salt bozma kararına uyulmuş olmasından hareketle usuli kazanılmış hakkın varlığından söz edilemeyeceği tartışmasızdır.
Olayda, düzeltme beyannamesi verilmesinin vergi idaresinin bu yöndeki isteğine dayandığı görülmektedir. Bu kapsamda idarece mevzuat gereğince re'sen tarhiyat yapılması yoluna başvurulmayıp davacıdan katma değer vergisi beyannamesinde yer alan bazı indirim unsurlarının gerçek bir teslim ya da hizmet ifasına dayanmadığının tespit edildiği gerekçesiyle bu indirim kalemlerinin çıkarılması istenilmiştir.
Buna göre; alımlarına konu faturaların sahte olmadığı ve bu nedenle de söz konusu indirim unsurlarının gerçek olduğu düşünülmesine karşın, idarenin vergisel işlemlerine maruz kalmamak amacıyla davacı tarafından düzeltme beyannamesi verildiği anlaşılmaktadır.
Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen ara karara davalı idarece gönderilen cevap ve eklerin değerlendirilmesinden mahkemece verilen ilk kabul kararı üzerine davacı hakkında sahte belge kullanımı yönünden inceleme yapıldığı ve raporlar düzenlendiği, bu raporlara dayanılarak işbu dava konusu dönemi de kapsayan tarhiyatlar yapıldığı, tarhiyatlara karşı dava açıldığı ve kabul kararları verildiği, böylece tarhiyatların terkin edildiği gerekçesiyle işbu davanın da konusuz kalmış olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; davanın konusuz kaldığı kanaatine varılmasına neden olan atıf yapılan tarhiyatlar işbu dava konusu 2015/8 dönemini kapsamakla birlikte (kaldı ki bu dönem eleştiri konusu yapılan faturaların kullanıldığı değil, katma değer vergisi tablosunun yeniden düzenlenmesi üzerine devreden katma değer vergisinin değişmesi nedeniyle tarhiyat yapıldığı dönem) tarhiyatın dayanağı ile davacının kullandığı ve sahte olduğu tespit edilen faturaları düzenleyen firmaların; işbu dava konusu ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamesi ile davacının beyannamesinden çıkarmış olduğu faturaları düzenleyen firmadan farklı olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, mal ve hizmet alımında bulunduğu mükellefin sahte fatura düzenlediği yönünde tespitler bulunmasından dolayı düzeltme beyannamesi vermek durumunda bırakılan davacının bu işleme karşı açtığı davanın -sürecin bütününe bakıldığında- Vergi Mahkemesince esas yönünden incelenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Dolayısıyla Mahkemece, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca, davalı idarenin yazısında davacıya ihtilaflı faturaları düzenlediği belirtilen mükellefl hakkında yapılan tespitler sorularak, varsa düzenlenen vergi tekniği raporlarunun getirtilmesi ve davacıdan da iddialarını ispat edici bilgi belgelerin temin edilmesi suretiyle maddi olayın hukuki bir değerlendirmesi yapılıp uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı şirket tarafından 2015/8 dönemine ilişkin ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamesi ile 330.004 TL indirim tutarından mahrum bırakılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50.maddesinde; temyiz incelemesi sonucunda verilen kararın, dosyayla birlikte kararı veren mercie gönderileceği, temyiz incelemesi sonucunda verilen bozma kararı üzerine ilgili merciin, dosyayı öncelikle inceleyip varsa gerekli tahkik işlemlerini tamamlayarak yeniden karar vereceği, verilen bozma kararına uyabileceği gibi kararında ısrar da edebileceği; ancak Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Buna göre; Danıştay tarafından verilen bozma kararları üzerine verilecek kararın; bozmaya uyma veya verilen ilk kararda ısrar niteliğinde olması gerektiği açıktır.
İncelenen dosyada ise Danıştay'ca ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamesine karşı dava açılamayacağına karar verilmiş olmasına karşın; Vergi Mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüş olup; işbu karar bozmaya uyma veya ısrar niteliğinde olmadığından yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.