16. Hukuk Dairesi 2016/8386 E. , 2019/3299 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar ... ve ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümleri hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 14.09.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 110,94 metrekarelik taşınmaz bölümünün, davacı ... adına kayıtlı 115 ada 26 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle; (B) harfi ile gösterilen 42,67 metrekarelik taşınmaz bölümünün, davacı ... adına kayıtlı 114 ada 33 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle; (C) harfi ile gösterilen 66,09 metrekarelik taşınmaz bölümünün, davacı ... adına kayıtlı 115 ada 25 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle; (D) harfi ile gösterilen 42,01 metrekarelik taşınmaz bölümünün ise davacı ... adına kayıtlı 114 ada 32 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliğini belirleme yönünden keşfe ziraatçi bilirkişi götürülmemiş, beyanlarına başvurulan yerel bilirkişiler; çekişmeli taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yerde bütün köy halkı tarafından kullanılan patika yolun bulunduğunu, bu yolun 1 ya da 1,5 metre genişliğinde olduğunu beyan etmelerine karşın kalan bölümlerin kim tarafından ne şekilde, ne zamandan beri ve nasıl kullanıldığı, taşınmaz bölümleri üzerinde davacıların ekonomik amaca uygun zilyetliklerinin bulunup bulunmadığı yerel bilirkişi ve davacı tanıklarına sorulmamış, taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmamış ve TMK"nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince yapılması gereken yasal ilanlar da yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte tanık ve yerel bilirkişilerden, taşınmaz bölümlerinin kadim yol olup olmadığı, önceki durumu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, varsa imar-ihya çalışmalarının hangi tarihte tamamlandığı, davacılar adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazların devamı niteliğinde bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi beyanları bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; ziraat bilirkişinden, taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğini, toprak yapısını, zirai faaliyete konu olup olmadığını, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerindeki ekonomik amaca uygun zilyetliğin bulunup bulunmadığını, varsa hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, dava konusu taşınmaz bölümlerinin, tüm yönlerinden çekilmiş fotoğrafları dosya arasına konulmalı; fen bilirkişisine keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli; TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilecek bilirkişi rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları yapılmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Belirtilen ilkelere uygun olmayacak şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, tescil davalarında 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım olduklarından Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmedilemeyeceği halde, davalı Hazine aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.