20. Ceza Dairesi 2018/4760 E. , 2019/1447 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/09/2014 tarihli ve 2014/101 esas, 2014/7 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde basit yaralama suçunu işlemesi sebebiyle, yeniden yapılan yargılama neticesinde anılan hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2017 tarihli ve 2016/280 esas, 2017/332 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 27/06/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 01.01.2014 tarihinde işlediği “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 03.02.2014 tarihli, 2014/4643 esas ve 2014/2265 nolu iddianame ile kamu davası açıldığı, İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.09.2014 tarihli, 2014/101 esas ve 2014/7 sayılı kararı ile 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, itiraz edilmeyen kararın 27.10.2014 tarihinde kesinleştiği,
2- Pazar(Rize) Asliye Ceza Mahkemesi’nin 29.06.2017 tarihli, 2016/343 esas ve 2017/125 sayılı kararı ile kasten yaralama eyleminden dolayı hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında açıklanması geri bırakılan İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.09.2014 tarihli, 2014/101 esas ve 2014/7 sayılı kararı ile ilgili ihbarda bulunulduğu,
3- İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.07.2017 tarihli, 2016/280 esas ve 2017/332 sayılı kararı ile aynı mahkemenin 09.09.2014 tarihli, 2014/101 esas ve 2014/7 sayılı hükmün açıklanmasına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/09/2014 tarihli ve 2014/101 esas, 2014/7 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde basit yaralama suçunu işlemesi sebebiyle, yeniden yapılan yargılama neticesinde anılan hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2017 tarihli ve 2016/280 esas, 2017/332 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında müsnet suçtan yapılan kovuşturma sırasında, 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği cihetle, sanık hakkında verilen hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine tâbi olmadığı, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yeralan; "a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması..." hallerinde hükmün açıklanmasına karar verileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir’ denilerek İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2017 tarihli ve 2016/280 esas, 2017/332 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.09.2014 tarihli, 2014/101 esas ve 2014/7 sayılı kararı ile sanık hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan dolayı 6545 sayılı yasa ile değişik 5370 sayılı geçici 7/2 maddesi uyarınca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesindeki koşullar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu durum karşısında sanık hakkında verilen hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesine tabi olmadığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/4. maddesinde yer alan düzenlemeye göre;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması" hallerinde hükmün açıklanmasına karar verileceği gözetilmeden "İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2017 tarihli ve 2016/280 esas, 2017/332 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına” karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D-Karar:
Açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden;
İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2017 tarihli ve 2016/280 esas, 2017/332 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.