Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6491
Karar No: 2019/5255
Karar Tarihi: 17.06.2019

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6491 Esas 2019/5255 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada mahkûmiyet hükmü vermiştir. Ancak, sanığın gerçek kimliği açığa çıkana kadar yapılan tutanakların, diğer sanığın yakalanmasına yönelik olduğu ve sanığın yanında olup olmadığının tam olarak anlaşılmadığı gerekçesiyle, hüküm bozulmuştur. Ayrıca, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde en ağırının esas alınması gerektiği, ancak hüküm fıkrasında belirtilen ceza miktarında karışıklık olduğu ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, Sanık'nın suçu işlediği kabul edilirken, hüküm fıkrasındaki ceza miktarındaki belirsizlik gibi nedenlerle mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2017/6491 E.  ,  2019/5255 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Kolluk görevlileri tarafından durumundan şüphelenilerek durdurulan temyiz dışı sanık ..."in kendisini sanık ...’in kimlik bilgileriyle tanıttığı ve ...’e ait sürücü belgesini ibraz ettiği, 03.10.2013 tarihli tutanağı ... adıyla imzaladığı, ancak yapılan sorgulamada ...’in arama kaydının olduğunun anlaşılması üzerine ceza infaz kurumuna teslim edileceği sırada ...’in gerçek kimliğini açıkladığı olayda sanık ... hakkında ...’e kolluk görevlilerine ibraz etmesi için sürücü belgesini vermek suretiyle birlikte resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık ...’in suçlamayı kabul etmediği, ...’e sürücü belgesi vermediğini savunması, diğer sanık ...’in kovuşturma aşamasında olay tarihinde ehliyeti olmadığı için araçta bulunan ..."in ehliyetini görevlilere verdiğini polisin yaptığı araştırmada ..."in arama kaydının olduğunu anlayınca gerçek kimliğini söylediğini, ...’in yanında olmadığını beyan etmesi, dosyada mevcut 03.10.2013 tarihli tutanakta sadece diğer sanık ...’in yakalanmasına ilişkin tespite yer verilmiş olması, yakalama tarihinde sanık ...’in ...’in yanında olup olmadığının tam olarak anlaşılmaması karşısında, öncelikle söz konusu tutanağı düzenleyen görevlilerin dinlenerek bu durumun açığa kavuşturulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.06.2013 gün 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği, sanığın sabıka kaydında yer alan en ağır cezayı içeren ve tekerrüre esas alınan Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.05.2013 tarihli 2011/117 esas ve 2012/166 karar sayılı ilamında hükmedilen hapis cezası 1 yıl 8 ay hapis olmasına rağmen, hüküm fıkrasında 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası olarak belirtilmek suretiyle karışıklığa sebebiyet verilmesi,
    b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi