Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3304 Esas 2017/881 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3304
Karar No: 2017/881
Karar Tarihi: 02.03.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3304 Esas 2017/881 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı iş sahibi tarafından yüklenici bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptal edilmesi istenmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vererek %20 icra inkar tazminatının davalı iş sahibinden tahsil edilmesine hükmetmiştir. Ancak, verilen kararın gerekçeli olmadığı tespit edilmiştir. Tarafların iddia ve savunmalarının yanı sıra dosyada yer alan delillerin tartışılması ve mahkemenin kararını hangi hukuki sebeplerle verdiği gerekli bir gerekliliktir. Kararın açık ve gerekçeli olması hukuki dinlenilme hakkının sağlanması açısından önemlidir. Kararın gerekçeli olmaması usul ve yasaya aykırı bir durumdur. Bu nedenle, kararın davalı iş sahibi lehine bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nin 297. maddesi: Kararların gerekçeli olması gerekliliği
- Anayasa'nın 141. maddesi: Kararların gerekçeli olması gerekliliği.
15. Hukuk Dairesi         2016/3304 E.  ,  2017/881 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup davada; yüklenici bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamını ve %20 icra inkâr tazminatının ödenmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne ve alacak likid olduğundan %20 icra inkâr tazminatının davalı iş sahibinden tahsiline yönelik verilen kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkeme kararı belli bir şekle uygun olarak yazılmalıdır. Kararın nasıl yazılacağı konusundaki şekil 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde gösterilmiş olup, bunlar arasında en önemlilerinden biri de kararların gerekçeli olmasıdır. Kararın açık ve gerekçeli olması hukuki dinlenilme hakkının sağlanması açısından önemlidir. Tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmalar ve bunların dayandıkları deliller, kararda tartışılıp gerekçeleri açıklandığı ölçüde karar, hukuki dinlenilme hakkına uygun bir karar olacaktır. İddia ve savunmaların kararda tartışılması, gösterilen delillerin incelenmesi, neden bir kısmının diğerine üstün tutulduğunun belirtilmesi ancak gerekçeyle mümkün olacaktır. Mahkeme kararının gerekçeli olması hususu 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde belirtildiği gibi aynı zamanda Anayasa’nın 141. maddesinin de amir hükmü gereğidir. Bu nedenlerle; mahkeme kararları tarafların iddia ve savunmalarının özetini, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri mutlaka kapsamalıdır. Gerekçe sayesinde kararların doğru olup olmadığı denetlenebilir. Gerekçesiz bir kararın Yargıtay tarafından denetlenmesi de mümkün değildir. Gerekçe, doyurucu olmalı, kararın neden, nasıl, hangi hukukî gerekçeyle ve hangi deliller değerlendirilmek suretiyle verildiği hususlarını içermelidir. Bu hususları içermeyen kararların gerekçeli olduğundan bahsedilemez. Ayrıca
    ./..
    s.2

    15.H.D.
    2016/3304
    2017/881

    kararda maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiği, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığı ortaya konulmalı, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantı açıklanmalıdır. Tarafların o dava yönünden hukuk düzenince hangi nedenle haklı ya da haksız olduğunu anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçenin bulunması bu yasal ve Anayasal düzenleme karşısında zorunludur. Aksi halde, kararın gerekçeli olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Yeri gelmişken maddi olgular ile hüküm arasındaki bağlantıyı açıklamayan sadece yapılan yargılamayı özetleyen gerekçenin de yeterli olmadığı ve doktrinde zahiri gerekçe (görünürde gerekçe) olarak adlandırıldığı unutulmamalıdır. Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere tarafların mahkemece hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilmeleri ve Yargıtay"ın kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığını denetlemesi ancak kararın gerekçeli olmasıyla mümkündür. Gerekçesi olmayan ya da görünürde gerekçeli olan kararların Yargıtay"ca denetimi yapılamaz.
    Bu anlatımlar ışığında somut olaya gelince; kararın gerekçe bölümünde tarafların iddia ve savunmaları, yargılama sırasında celbedilen kayıt ve belgelerin getirildiği, teknik bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edildiği ve bilirkişilerin raporu doğrultusunda, davacı yüklenicinin bakiye alacağının KDV dahil 92.545,00 TL olarak hesaplandığı zikredilmişse de, verilen kararda davacı yüklenici iddialarının kabulü ve davalı iş sahibi savunmalarının kabul edilmeme nedenini gösterir hiçbir gerekçe bulunmadığından, gerekçesi olmayan bu kararın temyiz incelemesi de yapılamaz.
    Gerekçesiz karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuş, kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.