20. Ceza Dairesi 2018/4739 E. , 2019/1446 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/06/2014 tarihli ve 2013/406 esas, 2014/386 sayılı kararını müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine dair İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/04/2015 tarihli ve 2014/986 esas, 2015/318 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 29/06/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 28.09.2012 tarihinde işlediği “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 27.05.2013 tarihli, 2013/23195 esas ve 2013/11780 nolu iddianame ile kamu davası açıldığı, İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 05.06.2014 tarihli, 2013/406 esas ve 2014/386 sayılı kararı ile Denetimli Serbestlik Tedbirinin uygulanmasına karar verildiği, temyiz edilmeyen kararın 04.07.2014 tarihinde kesinleştiği,
2- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın gereğinin ifası için 25.07.2014 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 20.10.2014 tarihli yazısında tedavi programına başlayan sanığın rehber görüşmesine katılmaması nedeniyle uyarıldığı, seminer çalışmasına katılmaması nedeniyle ikinci kez ihlal nedeniyle dosyasının kapatılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
3- İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/04/2015 tarihli ve 2014/986 esas, 2015/318 sayılı kararı ile sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/06/2014 tarihli ve 2013/406 esas, 2014/386 sayılı kararını müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine dair İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/04/2015 tarihli ve 2014/986 esas, 2015/318 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” biçimindeki düzenleme nazara alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir’ denilerek İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/04/2015 tarihli ve 2014/986 esas, 2015/318 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a)Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b)Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D-Karar:
Açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden;
İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/04/2015 tarihli ve 2014/986 esas, 2015/318 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.