14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15971 Karar No: 2019/1667 Karar Tarihi: 26.02.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15971 Esas 2019/1667 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, ortaklığın giderilmesi davası hakkında verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, tebligatla ilgili olarak 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirilen hükümlerini açıklamıştır. Bu hükümlere göre, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. İlk olarak, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamamaktadır. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memuru tarafından araştırmalar yapılmalı ve tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. İkinci olarak, muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memuru tarafından tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakı çıkaran mercie geri gönderilir ve açık mavi renkli zarf kullanılarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya tebligat yapılır. Mahkeme kararında, davalılara gönderilen gerekçeli karar tebligatının ilk aşamada usulsüz olduğu, muhatabın savunma hakkının kısıtland
14. Hukuk Dairesi 2016/15971 E. , 2019/1667 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm dahili davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. 1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. 2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince, 1-Davalılar ..., ..., ... ve ..."a yapılan gerekçeli karar tebligatının yukarıda anlatılan ilkelere aykırı olarak Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresleri bilinmediği gerekçesiyle muhatapların adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adreslerine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebliğ edildiğinden usulsüz olduğu anlaşılmakla adı geçen davalılara yukarıda belirtilen ilkelere uygun şekilde gerekçeli karar tebliğinin yapılması ve temyiz süresinin beklenilmesi, 2-Tarafların mirasbırakanı tapu kayıt maliki ..."ın mirasçılık belgesinde mirasçısı olarak görülen ... ve ... kızı 1937 doğumlu ..."ın ve yine dava konusu taşınmazların bir kısmında paydaş olan ... kızı ..."ın nüfus kayıtlarının dosya arasına alınması; belirtilen kişilerin ölü olduklarının anlaşılması halinde bu kişilerin güncel mirasçılık belgesinin ilgilisinden temini için, 3-Dava konusu bir kısım taşınmazda paydaş olan ... kızı ..."ın güncel mirasçılık belgesinin ilgilisinden temin edilerek dosya arasına alınması için, 4-Dava konusu 488 ada 159 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kamulaştırma şerhi bulunduğundan ilgili kurumdan kamulaştırma belgeleri getirtilip kamulaştırma işleminin kesinleşip kesinleşmediği hususunun sorularak ve yukarıda belirtilen tüm eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 26.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.