Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6625
Karar No: 2019/1664
Karar Tarihi: 26.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6625 Esas 2019/1664 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, babasının ölümünden sonra mirasına konulduğu iddia edilen para ve senetlerin kendisine ait olduğunu iddia ederek iadesini talep etmiştir. Davalılar, para ve senetlerin davacıya ait olduğunu kabul etmişlerdir. Ancak mahkeme, davalıların tanıklarının tutum ve davranışlarından, davacının iddialarını ispat edemediğinden ve köy muhtarının beyanından yola çıkarak davayı reddetmiştir. Temyize giden davacı vekili, davalının ölümüyle birlikte mirasçılık belgesinin temini ve mirasçısının dahil edilmesi gerektiğini savunarak hükmün bozulmasını talep etmiştir. Mahkeme de bu talebi kabul ederek hükmü bozmuştur.
Kanun maddeleri: Miras Hukuku Kanunu, Borçlar Kanunu
14. Hukuk Dairesi         2016/6625 E.  ,  2019/1664 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalılar aleyhine 24.04.2015 gününde verilen dilekçe ile istihkak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 03.10.2014"te vefat eden muris ...’ın davacının babası olduğunu, ölmeden önce davacıyla birlikte yaşadığını, mirasçılardan davalı ...’ın talebi üzerine terekenin tespit edilmesi amacıyla davacıya ait evde arama yapıldığını, davacıya ait 9.100TL ile üç adet senedin murisin terekesine dahil edildiğini, tereke dosyasına yapılan itirazın reddedildiğini belirterek 9.100TL ile üç adet senedin davacıya ait olduğunun tespitiyle davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ... ve ...’un, yazı işleri müdürünün havale ettiği, kimlik tespiti olmayan 01.06.2015 tarihli dilekçelerinde davayı kabul ettiklerini, para ve senetlerin davacıya ait olduğunu, murisle bir ilgisinin olmadığını, görevlilerin para ve senedi davacının kasasından aldıklarını beyan etmişlerdir.
    Mahkemece, 01.06.2015 havale tarihli dilekçede davalılardan ... ile ... her ne kadar davayı kabul ettiklerini beyan etmişse de verilen iş bu dilekçenin ilgili kişiler olup olmadığı hususunda nüfus kayıt bilgilerini belirtecek şekilde tutanak tutulmadığı veya dilekçe altına bu husus derç edilmediğinden ve de duruşmaya da katılmadıklarından usulüne göre alınmış davayı kabul dilekçesi yada duruşmada alınmış beyanları olmadığından bu hususun dikkate alınmadığı, davacıya ait olduğu iddia edilen 3 adet bononun borçlularının tanık olarak verdikleri beyanlarında davaya konu senetleri imzalayıp davacıya verdiklerini ve ödedikleri halde senedi almadıklarını belirttiklerini, ancak mahkemede tanıkların tutum ve davranışları, söyledikleri şekilde davacıdan mı borç alarak imzaladıkları ve senedin ne sebeple geri alınmadığı konusunda hukuki ve vicdani olarak karar verecek kanaat oluşturmadığı, kaldı ki davacının oturduğu köyün muhtarı tanık ...’in beyanındaki "davacı ile murisin evleri altlı üstlü olup ayrı evlerde oturmaktadır" ifadesinden davacının, aramanın yapıldığı evin kendisine ait olduğu iddiasını mahkemede inandırıcı olarak ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    UYAP üzerinden yapılan nüfus kaydı sorgulamasında davalı ...’ın 20.04.2018’de öldüğü anlaşılmaktadır. İlgilisinden anılan davalının mirasçılık belgesinin temini, davada taraf olmayan mirasçısının bulunduğunun anlaşılması halinde mirasçının davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, davaya dahil edilenlerin de delillerinin toplanılmasından sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi amacıyla hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi