Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/5369 Esas 2019/12796 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5369
Karar No: 2019/12796
Karar Tarihi: 17.06.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/5369 Esas 2019/12796 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir tartışma sırasında sanığın katılana küfür etmesi nedeniyle yaralanmasına sebep olduğunu belirterek, sanığı haksız tahrik hükümleri çerçevesinde suçlu bulmuştur. Ancak, katılanın yaralanmasına ilişkin tıbbi raporlar arasında çelişki olduğunu tespit eden mahkeme, eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğunu belirterek, katılana ait tüm tedavi evrakları, film ve grafileri ile geçici ve kesin raporlarının temini ile birlikte katılanın Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kuruluna sevki sağlanarak, duraksamaya yer vermeyecek ve mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde rapor aldırılması gerektiğine karar vermiştir. Bu nedenlerle, hüküm 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı TCK'nin 86. ve 87. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 326/son maddeleri.
3. Ceza Dairesi         2019/5369 E.  ,  2019/12796 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) Katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak Dargeçit Devlet Hastanesince tanzim olunan 01/05/2015 tarihli raporda, “Burunda non-deplase fraktür ve sağa deviasyon” bulunduğunun ifade edildiği, buna karşın Adli Tıp Kurumu Batman Şube Müdürlüğünce tanzim olunan 07/10/2015 tarihli raporda “Burunda deplase fraktür” bulunduğunun belirtildiği ve fakat deviasyon bulunup bulunmadığı hususunda herhangi bir bilgi ve görüşe yer verilmediği, bu itibarla rapor içerikleri arasında çelişki hasıl olduğu anlaşılmakla, katılana ait tüm katılana ait tüm tedavi evrakları, film ve grafileri ile geçici ve kesin raporlarının temini ile birlikte katılanın Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kuruluna sevki sağlanarak, burunda meydana gelen yaralanmanın niteliğine ilişkin, duraksamaya yer vermeyecek ve mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerinde yer alan tüm kriterleri kapsar nitelikte rapor aldırılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    2) Görgü tanığının bulunmadığı olayda, sanığın, aşamalarda değişmeyen ve aksi ispat olunamayan savunmalarına göre yargılama konusu eylemini, katılan ile aralarında çıkan tartışma esnasında katılanın kendisine küfür etmesi nedeni işlediği anlaşılmakla, sanık lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin, TCK"nin 3. maddesi uyarınca orantılılık ilkesi dikkate alınarak asgari (1/4) oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.