Esas No: 2020/10221
Karar No: 2021/9841
Karar Tarihi: 21.09.2021
Danıştay 6. Daire 2020/10221 Esas 2021/9841 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/10221
Karar No : 2021/9841
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
3- ...
VEKİLLERİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Belediye Başkanlığı - ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN ÖZETİ : Aydın İli, Kuşadası İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazda yapılan iksa sisteminden kaynaklanan tehlikenin, 3194 Sayılı İmar Kanununun 39. ve 40. maddeleri gereğince giderilmesi amacıyla davalı idare tarafından yapılan masrafların %20 fazlasıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla davacıların da aralarında bulunduğu sorumlulardan tahsil edilmesine ilişkin 3.405.270,20-TL tutarlı, ... tarih ve ... sayılı Kuşadası Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarihli, E:..., K:... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 21/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Dava, Aydın İli, Kuşadası İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazdaki iksa sisteminden kaynaklanan tehlikenin, 3194 Sayılı İmar Kanununun 39. ve 40. maddeleri gereğince giderilmesi amacıyla davalı idare tarafından yapılan masrafların %20 fazlasıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla davacıların da aralarında bulunduğu sorumlulardan tahsil edilmesine ilişkin 3.405.270,20-TL tutarlı, ... tarih ve ... sayılı Kuşadası Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun ''Yıkılacak derecede tehlikeli yapılar'' başlıklı 39. maddesinde; bir kısmı veya tamamının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu belediye veya valilik tarafından tespit edilen yapıların sahiplerine tehlike derecesine göre bunun izalesi için belediye veya valilikçe on gün içinde tebligat yapılacağı, yapı sahibinin bulunmaması halinde binanın içindekilere tebligat yapılacağı, onlar da bulunmazsa tebligat varakasının tebliğ yerine kaim olmak üzere tehlikeli yapıya asılacağı ve keyfiyetin muhtarla birlikte bir zabıtla tespit edileceği, tebligatı müteakip süresi içinde yapı sahibi tarafından tamir edilerek veya yıktırılarak tehlike ortadan kaldırılmazsa bu işlerin belediye veya valilikçe yapılacağı ve masrafın %20 fazlası ile yapı sahibinden tahsil edileceği öngörülmüş, aynı Kanunun ''Kamunun selameti için alınması gereken tedbirler'' başlıklı 40. maddesinde ise; arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edileceği, tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzurun giderileceği, masrafın %20 fazlasıyla arsa sahibinden alınacağı veya mahzur tevlit edenlerin faaliyetinin durdurulacağı hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Aydın İli, Kuşadası İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazda yapılan inşaat çalışmaları nedeniyle, zeminde oluşan kaymadan kaynaklanan tehlikenin giderilmesi için davalı İdare tarafından, iksa sisteminin önüne tedbir amaçlı dolgu işlemi yapıldığı, ancak söz konusu dolgu işleminin yeterli olmadığı ve iksa sisteminden kaynaklanan tehlikenin tam olarak giderilmesi konusunda davacılar ve diğer sorumlularca herhangi bir çalışma yapılmadığı gerekçesiyle Dokuz Eylül Üniversitesine 3 alternatifli önlem projesi hazırlatıldığı ve davacılara, hazırlanan 3 projeden birinin seçilerek 3194 sayılı İmar Kanununun 39. maddesi gereğince 10 gün içinde uygulamaya başlanarak ivedilikle tamamlanması aksi takdirde 3194 sayılı İmar Kanununun 39. maddesi gereğince projenin uygulanacağı ve projenin uygulanması için yapılacak tüm giderlerin % 20 fazlası ile davacılardan ve diğer sorumlulardan tahsil edileceği bildirildiği, dava konusu encümen kararı ile de; 3194 sayılı İmar Kanununun 39. ve 40. maddeleri gereğince yapılardan kaynaklanan tehlikenin izalesi için veya umumun sağlık ve selametini ihlal eden tesislerin mahzurlarının ilgililerince giderilmemesi nedeni ile Belediyece giderildiğinden yapılan masrafların %20 fazlasıyla tahsil edilmesi gerektiğinden, yapı sahipleri, yapı müteahhiti ve şantiye şefinden müştereken ve müteselsilen 3.405.270,20-TL'nin tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında tamamen farklı hususları düzenleyen 39. ve 40. maddelerinin bir arada uygulanması suretiyle tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından Bölge İdare Mahkemesi kararının onanmasına ilişkin karara katılmıyorum.
KARŞI OY(XX) :
Dava, Aydın İli, Kuşadası İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazdaki iksa sisteminden kaynaklanan tehlikenin, 3194 Sayılı İmar Kanununun 39. ve 40. maddeleri gereğince giderilmesi amacıyla davalı idare tarafından yapılan masrafların %20 fazlasıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla davacıların da aralarında bulunduğu sorumlulardan tahsil edilmesine ilişkin 3.405.270,20-TL tutarlı, ... tarih ve ... sayılı Kuşadası Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun ''Yıkılacak derecede tehlikeli yapılar'' başlıklı 39. maddesinde; bir kısmı veya tamamının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu belediye veya valilik tarafından tespit edilen yapıların sahiplerine tehlike derecesine göre bunun izalesi için belediye veya valilikçe on gün içinde tebligat yapılacağı, yapı sahibinin bulunmaması halinde binanın içindekilere tebligat yapılacağı, onlar da bulunmazsa tebligat varakasının tebliğ yerine kaim olmak üzere tehlikeli yapıya asılacağı ve keyfiyetin muhtarla birlikte bir zabıtla tespit edileceği, tebligatı müteakip süresi içinde yapı sahibi tarafından tamir edilerek veya yıktırılarak tehlike ortadan kaldırılmazsa bu işlerin belediye veya valilikçe yapılacağı ve masrafın %20 fazlası ile yapı sahibinden tahsil edileceği öngörülmüş, aynı Kanunun ''Kamunun selameti için alınması gereken tedbirler'' başlıklı 40. maddesinde ise; arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edileceği, tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzurun giderileceği, masrafın %20 fazlasıyla arsa sahibinden alınacağı veya mahzur tevlit edenlerin faaliyetinin durdurulacağı hükmüne yer verilmştr.
Dosyanın incelenmesinden, Aydın İli, Kuşadası İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazda yapılan inşaat çalışmaları nedeniyle, zeminde oluşan kaymadan kaynaklanan tehlikenin giderilmesi için davalı İdare tarafından, iksa sisteminin önüne tedbir amaçlı dolgu işlemi yapıldığı, ancak söz konusu dolgu işleminin yeterli olmadığı ve iksa sisteminden kaynaklanan tehlikenin tam olarak giderilmesi konusunda davacılar ve diğer sorumlularca herhangi bir çalışma yapılmadığı gerekçesiyle Dokuz Eylül Üniversitesine 3 alternatifli önlem projesi hazırlatıldığı ve davacılara, hazırlanan 3 projeden birinin seçilerek 3194 sayılı İmar Kanununun 39. maddesi gereğince 10 gün içinde uygulamaya başlanarak ivedilikle tamamlanması aksi takdirde 3194 sayılı İmar Kanununun 39. maddesi gereğince projenin uygulanacağı ve projenin uygulanması için yapılacak tüm giderlerin % 20 fazlası ile davacılardan ve diğer sorumlulardan tahsil edileceği bildirildiği, dava konusu encümen kararı ile; 3194 sayılı İmar Kanununun 39. ve 40. maddeleri gereğince yapılardan kaynaklanan tehlikenin izalesi için veya umumun sağlık ve selametini ihlal eden tesislerin mahzurlarının ilgililerince giderilmemesi nedeni ile Belediyece giderildiğinden yapılan masrafların %20 fazlasıyla tahsil edilmesi gerektiğinden, yapı sahipleri, yapı müteahhiti ve şantiye şefinden müştereken ve müteselsilen 3.405.270,20-TL'nin tahsiline karar verildiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesi ... D.İş sayılı dosyasında yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunda; sahada imalatı yarıda kalmış olan öngörmeli ankrajlı ve çift sıra fore kazıklı iksa sisteminin projesi ve uygulama kalitesi açısından yetersiz olduğu, bu iksanın koruması altında sahada sürdürülmeye çalışılan derin kazı faaliyetinin, parselin batısında yer alan yerleşim alanını tesiri altına alan bir heyelan başlattığı, bir başka deyişle sahadaki güncel heyelanın nedeninin Aydın İli, Kuşadası İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parselde vuku bulan derin kazı çalışması olduğunun belirtildiği bununla birlikte Kuşadası Belediyesinin, sahadaki heyelan ile ilgili şikayetlerden dolayı, 2014 yılından bu yana durumdan haberdar olduğu, heyelandan etkilenen konutları iskan etmekte olan vatandaşların Temmuz 2014'den itibaren Kuşadası İlçesi ve Aydın İli'ndeki resmi kurumlara yapmış oldukları müracaatları müteakip sahadaki temel kazısının acilen durdurulmamış olmasının heyelanın büyümesine neden olduğunun belirtildiği, öte yandan İdare Mahkemesince dava konusu işlemin 3194 sayılı İmar Kanununun 40. maddesi kapsamında değerlendirdiği görülmektedir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 39. maddesinde, yıkılacak derecedeki yapılardaki tehlikenin giderilmesi ve giderilmemesi halinde idarece gereği yapılarak masrafın %20 fazlası ile yapı sahibinden tahsil edileceği öngörülmüş, 40. maddesinde ise umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve giderilmemesi halinde idarece gereği yapılarak masrafın %20 fazlasıyla arsa sahibinden alınacağı hususları düzenlenmiştir. 39. maddede masrafın %20 fazlası ile yapı sahibinden tahsil edileceği, 40. maddesinde ise masrafın %20 fazlasıyla arsa sahibinden alınacağı belirtilmiş olup her iki maddede de masrafın müştereken ve müteselsilen alınacağı yönünde kural getirilmemiştir. Böyle olunca da davalı idarece yapılan masrafın maliklerin hisseleri oranınca tahsili yoluna gidilmesi gerekirken davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan maddi olayın mahiyetine göre yapılan masrafın, 39.madde uygulanarak yapı sahiplerinden mi yoksa 40.madde uygulanarak arsa sahiplerinden mi yoksa davalı idarenin yaptığı gibi kısmen 42. madde de olaya karıştırılarak yapı sahibi ile birlikte tüm sorumlulardan mı tahsil edileceği hususunun mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. O zaman davalı idarece olaya sorumluluk açısından bakılmış ise mahkemece bu durumun hangi kanun kapsamında yapıldığının araştırılması ve hatta bu sorumluluk dağılımının gerekirse bilirkişi marifetiyle incelettirilmesi gerekirdi.
Bu durumda, Mahkemesince öncelikle maddi olay yeterince aydınlatıldıktan sonra dava konusu masrafın tahsili olayının 3194 sayılı İmar Kanunu'nun hangi maddesi uyarınca çözümlenmesi gerektiği, müştereken ve müteselsilen yükümlülüğün olup olamayacağı ve olayın oluşundaki sorumluluğun dağılımının hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesinden sonra karar verilmesi gerekirken davalı idarece 39. madde uyarınca başlatılıp 3194 sayılı Kanunun 39 ve 40. maddeleri uyarınca tesis edilen dava konusu işleme karşı açılan davada 40. madde uyarınca yargılama yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığını düşündüğümden aksi yönde yapılan yargılama sonucu verilen kararın onanmasına ilişkin oluşan çoğunluk görüşüne karşıyım.