11. Hukuk Dairesi 2018/5586 E. , 2019/6929 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/06/2016 tarih ve 2015/17-2016/195 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı TPMK vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Müvekkilinin 99 011064 (şahin), 2000/07009 (i.s.f şahin), 2005 08421 (şahin melek), 2011/37638 (… şahin), 2011/09142 (şahin) tescil numaralı markalarının 29. ve 30. sınıfta tescilli olduğunu, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu, itiraza konu “...” markası ile müvekkilinin markaları arasında halk tarafından bağlantı kurulması ihtimalinin bulunduğunu, müvekkilinin “ŞAHİN” ibareli markasının ülke çapında tanınan bir marka olduğunu, davalı markasının müvekkilinin tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, taraf markalarının aynı seri içinde algılanabileceğini iddia ederek 2014-M-18663 sayılı YİDK kararının iptaline, davalı markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında bir tescil engelinin bulunmadığını, taraf markalarının ve emtiasının birbirlerinden farklı olduğunu, markalar arasında benzerlik bulunmadığından tanınmışlık iddialarının yerinde olmadığını, 556 sayılı KHK’nın 8/4’üncü maddesi şartlarının sağlanmadığı, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu markanın marka başvurusu yapan şahsın adı ve soyadından oluştuğu hususu da dikkate alındığında somut uyuşmazlık açısından kötüniyetin söz konusu olmadığı, dava konusu marka kapsamında yer alan 35. sınıfa dahil tüm hizmetler yönünden davacı markaları ile 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibas ihtimali bulunduğu, davacı markalarından olan ŞAHİN şekil markalarının “işlenmiş et ürünleri” için tanınmış olduğu, somut uyuşmazlık açısından 556 sayılı KHK m. 8/4’den kaynaklanan bir tescil engelinin bulunmadığı, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olduğu hususundaki iddianın ispat edilemediği, davaya konu edilen YİDK kararının kısmen (35. sınıfa dahil tüm hizmetler yönünden) iptali koşullarının oluştuğu, dava konusu markanın kısmen (35.sınıfa dahil tüm hizmetler yönünden) hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu gerekçesiyle DAVANIN KISMEN KABULÜYLE; TPMK YİDK"nın 24/11/2014 tarih 2014-M15829 sayılı kararının 35 sınıfın tamamı yönünden iptaline, Davalı asil adına tescilli 2013/16863 sayılı ... ibareli markanın 35 sınıfın tamamı yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
Davalı markası; “...” ibaresinden oluşan bir sözcük markasıdır ve herhangi bir yan unsur içermemektedir. Sözcük öbeği aynı zamanda davalı şahsın ad ve soyadıdır. Davacı markalarında ŞAHİN esas unsuru ile birlikte tescil kapsamında bulunan emtia ile ilişkili olduğu için ayırt ediciliği bulunmayan başkaca sözcük unsurları (pastırma, sucuk gibi) veya bu sözcüğün temsil ettiği şahin kuşunun kafasının görseli ile kullanılmıştır. Dava konusu marka kapsamında 18, 24, 25 ve 35. sınıftaki mal ve hizmetler yer alırken, itiraza dayanak markaların kapsamında 05, 19, 21, 29, 30, 31, 32, 35, 40, 43. sınıflara dâhil olan mal ve hizmetler bulunmaktadır.
556 sayılı KHK 8/1-b maddesine göre; tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescilli marka sahibinin itirazı halinde sonraki tarihli başvuru reddedilir.
Taraf markaları arasında ortalama tüketici nezdinde bıraktıkları genel izlenim itibariyle karıştırılma ihtimali bulunmadığının kabulü gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli olmamış, temyiz eden davalı TPMK yararına YİDK Kararı iptali yönünden hükmün BOZULMASI gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk Derece Mahkemesince verilen kararın davalı kurum yararına YİDK Kararı iptali yönünden BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı TPMK"ya iadesine, 06/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.